SÖZLEŞME DEVRİNDE UYGULANACAK DAMGA VERGİSİ ORANI
SÖZLEŞME DEVRİNDE UYGULANACAK DAMGA VERGİSİ ORANI
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 1.maddesinde sözleşme tanımlanmıştır. ‘’Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir’’.
Damga Vergisi Kanunu 1. Maddesinde damga vergisinin konusu açıklanmıştır. Buna göre Kanuna ekli (1) sayılı tarifede yer alan kağıtlar damga vergisine tabidir. Aynı madde 2. Fıkrada Damga Vergisi Kanunu açısından kağıt terimi açıklanmış; “yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.” Hükmü getirilmiştir.
Buna göre :
1-Kanuna ekli (1) sayılı tarife gereği sözleşmeler damga vergisine tabidir.
2-Sözleşmenin yazılı olması
3-İmzalanmış veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenmiş olması
4-Herhangi bir hususu ispat veya belli edebilecek nitelikte bulunması gerekmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 2. maddesinde “vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de Damga Vergisine tabi olduğu”,
Damga Vergisi Kanunu 4.maddede “Bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılır ve buna göre tabloda yazılı vergisi bulunur. Kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılır. Mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınır.” Hükmü yer almaktadır.
Ticari hayatta sözleşme yapılmakta, taraf değişmeden sözleşme içeriği değiştirilebilmekte, bazen sözleşmeye sonradan yeni bir taraf katılmakta veya zeyilname düzenlenerek sözleşme tamamen devredilmektedir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 205. Maddesi gereği “Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşmadır. Sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşma da, sözleşmenin devri hükümlerine tabidir. Sözleşmenin devrinin geçerliliği, devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır. .”
TBK 206 madde’de ise sözleşmeye katılma düzenlenmiş olup “Sözleşmeye katılma, mevcut bir sözleşmeye taraflardan birinin yanında yer almak üzere, katılan ile bu sözleşmenin tarafları arasında yapılan ve katılanın, yanında yer aldığı tarafla birlikte, onun hak ve borçlarına sahip olması sonucunu doğuran bir anlaşmadır. Anlaşmada aksi kararlaştırılmamışsa, sözleşmeye katılan ile yanında yer aldığı taraf, sözleşmenin diğer tarafına karşı müteselsilen alacaklı ve borçlu olurlar. Sözleşmeye katılmanın geçerliliği, katılma konusu sözleşmenin şekline bağlıdır.” Hükmünü içermektedir.
Yukarıda yer alan hüküm gereği bir sözleşme devrinden söz edebilmek için, sözleşmenin taraf sıfatı da dahil tüm hak ve borçları ile devredilmesi gerekmektedir. Devredenin devir sözleşmesi ile artık taraf sıfatı da ortadan kalkmaktadır. Sözleşmede taraf değişikliği söz konusudur.
Damga Vergisi Kanunu 14/2. Maddesi “Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır.” Hükmünü taşımaktadır.
Sözleşmelerin tüm hak ve borçlarıyla birlikte devri halinde Damga Vergisi Kanunu 14/2 maddesi gereğince, asıl sözleşme gereği ödenen damga vergisinin ¼ ‘ü ödenir.
Sözleşmeye katılma halinde mevcut taraflara ilave olarak yeni taraf eklenmektedir. Bu halde Damga Vergisi Kanunu 6/3. Maddesi “Ancak bu akit ve işlemlere asıl işlemin akitlerinden başka bir şahsın eklenen akit ve işlemi de ayrıca vergiye tabidir.” Hükmü gereği damga vergisinin tamamı alınacaktır.
AV. ESMA GÜLBENK
S.M.M.M. LÜTFİ GÜLBENK
Bu makale siteye eklendiği
21-11-2013 tarihinden beri
22348 kez okunmuştur.
Bu İçeriği paylaşın