BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
İKALE SÖZLEŞMESİNE İSTİNADEN İŞÇİLERE YAPILAN ÖDEMELERİN PRİME TABİ TUTULMASI GEREKİYOR MU?
Sözlük anlamında ikale; bozma, yürürlükten kaldırma, feshetme; iki kişinin, aralarında gerçekleştirdikleri bir akdi/anlaşmayı bozmaları olarak tanımlanabilir. Çalışma hayatında bunu işçi ve işverenin iş sözleşmesini karşılıklı anlaşmayla feshi olarak açıklayabiliriz.
İşçi, çalışma hayatında işverene göre daha çok haklara sahip olmasına rağmen, iş mahkemelerindeki davaların çok uzun sürmesi nedeniyle genellikle dava sürecini göze almamakta, bunun yerine kendisi açısından daha çok fayda gördüğü ikale sözleşmesi yoluyla işten ayrılmayı tercih etmektedir.
Öte yandan, taraflar iş sözleşmesini, makul şartlarla ve işçiye yasal tazminatlarına ilaveten ek bir menfaatin sağlanması kaydıyla karşılıklı olarak sona erdirdiğinde, işçi, bu fesih sonucunda kıdem ve ihbar tazminatlarından, işsizlik ödeneğinden ve işe iade davası açma hakkından yararlanamamaktadır.
Genel olarak, ikale sözleşmesiyle ödenmesi kararlaştırılan tutarın içinde ağırlıklı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarının makul ölçüde arttırılmış miktarı olduğu kuşkusuzdur. Bu miktarın sigorta primlerine tabi olup olamayacağı konusuna gelince;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 inci maddesi incelendiğinde, Kanunun 4/a maddesi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları belirlenirken,.
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
Brüt toplamının dikkate alınacağı hükme bağlanmış, buna karşılık, ayni yardımlar, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmayacağı öngörülmüştür.
Görüldüğü gibi, ikale sözleşmesi kapsamında işçiye ödenmesi kararlaştırılan ödemelerin niteliği incelendiğinde, yapılan ödemenin, işçinin çalıştığı dönemde hak ettiği yasal bir ödeme olmayıp, karşılıklı rızaya dayalı olarak iş sözleşmesinin sonlandırılması karşılığında yapılan bir ödeme olduğu anlaşılacaktır. Esasen, 5510 sayılı Yasada ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemenin prime tabi tutulacağına yönelik bir hükme yer verilmediği gibi, yukarıda belirtildiği üzere, benzer nitelikteki kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, ihbar ve kasa tazminatlarının da prime tabi tutulmayacağı öngörülmüş bulunmaktadır.
Bu makalemizde eski bir uygulamadan bahsetmemin de yararlı olacağı kanaatindeyim. Hatırlanacağı gibi, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 77 nci maddesinde hangi ödemelerin prime tabi tutulacağına, hangilerinin primden istisna edileceğine yer verilmiş idi.
Yine 77. maddenin uygulandığı dönemde, devredilen SSK Genel Müdürlüğünce, Hukuk Müşavirliğinin uygun görüşü de alındıktan sonra maddede ismen yer almayan izin ve bayram harçlıkları, öğrenim ve konut yardımları, seyyar görev tazminatları gibi yaklaşık 25-30 kalem ödemenin prime tabi tutulmaması gerektiği yönünde işverenlere yıllarca bilgi verildiği bilinmektedir.
Ancak, idarece sonradan uygulama değiştirilerek, mülga 77 nci maddede prime tabi tutulmayacağı belirtilen ödemelerin dışında sigortalılara yapılacak ödemelerin prime tabi olması gerektiğine karar verilmiş ve bu hususta hazırlanan 7 No’lu Tebliğ Temmuz/1994 ayında Resmi Gazete’de yayımlanarak işverenlere gerekli duyuru yapılmıştır.
Buna rağmen, yani yukarıda belirtilen, kıdem ve ihbar tazminatlarının, kasa tazminatlarının ve seyyar görev tazminatlarının prime tabi tutulmayacağı hususunda kanunda bir hüküm bulunmadığı halde bu tazminatlar, ödemenin niteliğinden hareketle sigorta primleri hesabına esas kazançlara dahil edilmemiş idi.
Diğer bir husus ta, ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerin içine, geçmişe yönelik ücretlerin eklenmemesinde yarar görülmektedir. Zira, bilindiği gibi ücretler sonradan da ödense, hak edilen nitelikte ve miktarı bilinen bir kazanç olduğundan, ilişkin olduğu aylara maledilerek prim kesilmelidir. Zaten bu husus 80 inci maddede açıkça yer almıştır.
Uygulamada, ikale sözleşmesine istinaden yapılan ödeme, kıdem ve ihbar tazminatlarının artırılmış tutarları ile sınırlı tutulmaktadır. Her iki tazminatın da prime tabi tutulmayacağı maddede açıkça yer aldığı değerlendirilirse, aksine yapılan yorumların maddenin ruhuna ve ödemenin niteliğine aykırı olacağı değerlendirilmektedir.
Bu bakımdan, ikale sözleşmesi kapsamında sigortalılara ödenmesi kararlaştırılan tazminat niteliğindeki ödemelerin sigorta primlerinin hesabında dikkate alınmaması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Hadi EYCE
SGK Uzmanı
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 35.0619 | 35.1251 | 35.0374 | 35.1778 |
EUR | 36.4162 | 36.4818 | 36.3907 | 36.5365 |
GBP | 43.7733 | 44.0015 | 43.7426 | 44.0675 |
Online | : | 14 | |
Bugün | : | 9.396 | |
Bu Ay | : | 264.087 | |
Bu Yıl | : | 4.529.736 | |
Toplam | : | 39.347.797 |