BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
5510 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasında; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.” hükmü yer almış, aynı maddenin altınca fıkrasında da, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denileceği, sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı açıklanmıştır.
Bahsi geçen fıkraların incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, 5510 sayılı Kanuna göre bir kimsenin işveren sayılabilmesi için, sigortalının işverenle arasında hizmet akdi bağının bulunması, işveren veya işveren vekili ya da alt işveren tarafından işe alınıp, hizmet akdine tabi çalıştırılması şart ve gereklidir.
Ancak, konunun iş hukukunun öngördüğü hükümlerle birlikte değerlendirilmesinde de yarar görülmektedir.
4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesine istinaden çıkarılan “Alt İşverenlik Yönetmeliği”nin 4 üncü maddesinde,
“Asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için;
a) Asıl işverenin işyerinde mal veya hizmet üretimi işlerinde çalışan kendi işçileri de bulunmalıdır.
b) Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
c) Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır.
ç) Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır.
d) Alt işveren, daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kimse olmamalıdır. Ancak daha önce o işyerinde çalıştırılan işçinin bilahare tüzel kişi şirketin ya da adi ortaklığın hissedarı olması, alt işveren ilişkisi kurmasına engel teşkil etmez”
Hükümleri yer almış bulunmaktadır.
Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edebilmek için;
- İşyerinde sigortalı çalıştıran asıl işverenin varlığı,
- Alt işverenin yapmayı üstlendiği iş için sigortalı çalıştırması,
- İşin asıl işverenin işyerinde yürütülmesi,
- Alt işverenin işyerinde asıl işverenin yapmış olduğu ana işin bir bölümünde, eklentilerinde veya yardımcı işlerinde iş alması,
- Alt işverenin, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırması,
Koşullarının aranılması gerekmektedir.
Görüldüğü gibi, yasamıza göre, sigortalı çalıştırmaması nedeniyle işveren durumunda bulunmayan kişilerden iş alanlar alt işveren sayılmamıştır.
Öte yandan, asıl işveren nam ve hesabına işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse alt işveren değil, işveren vekili olarak kabul edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesindeki hükme göre, alt işverenin yapmayı üstlendiği işte çalıştırdığı sigortalıların, o iş için alınmış ve çalıştırılmış olması gerekmektedir. Dolayısıyla, asıl işverenden iş alan kimsenin, söz konusu işi SGK’da işlem gören başka bir yerde kurulu devamlı nitelikteki işyerinin sigortalı işçileri ile yapması durumunda, iş alan yine alt işveren kabul edilmeyecektir.
Örneğin, (A) işverene ait bir bina inşaatının kapı ve pencerelerinin yapımını üstlenen (B)gerçek veya tüzel kişisinin bu işin yapımını kendisine ait tescil edilmiş atölyesinde çalıştırmakta olduğu devamlı nitelikteki işçileri marifetiyle yaparak bu kapı ve pencerelerin bina inşaatına aynı işçiler tarafından monte edilmesi halinde, (B) kişisi müstakil işveren durumunda bulunduğu için alt işveren sayılmayacaktır.
Zaten, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 102 nci maddesinin 10 uncu fıkrasında, “Kendisine ait işyeri müstakilen tescil edilmiş olan işverenlerin başka işverenlerden aldıkları işlerde çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili belgeler, kendilerine ait tescilli işyerinden Kuruma verilir” denilmek suretiyle bu görüş doğrultusunda işlem yapılması gerektiği açıklanmıştır.
Oysa, aynı Yönetmeliğin 102 nci maddesinin 8 inci fıkrasında, “Bir işte, bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan alt işverenler, çalıştırdıkları sigortalılar için asıl işyerine Kurumca verilmiş olan sicil numarasını ve alt işveren kodunu yazarak bu maddenin üçüncü fıkrasında öngörülen biçimde ve sürede aylık prim ve hizmet belgesini düzenleyip Kuruma vermek zorundadırlar” denilerek, alt işveren ile müstakil işveren arasındaki prim belgelerinin verilmesi yönünden uygulama farklılığı ortaya konulmuş bulunmaktadır.
Ne var ki, alt işveren durumunda bulunduğu halde, bazı kişi ve şirketler tarafından özellikle prim teşviklerinden yararlanabilmek için alt işveren dosyası açtırmadıklarına veya müstakil işveren durumunda bulunmasına rağmen asıl işverence Kuruma yeterli işçilik bildirilmesine katkıda bulunmak amacıyla alt işveren dosyası açtırıldığına sıkça rastlanılmaktadır.
Kimlerin alt işveren durumunda bulunduğu ve bu kimseler için alt işveren dosyası açılmasına gerek olup olmadığı hem 5510 ve 4857 sayılı Kanunlarda, hem de Sosyal Sigorta İşlemleri ve Alt İşveren Yönetmeliğinde açıklanmıştır.
Bu bakımdan, mevzuatımızda öngörülen hükümlere rağmen alt işveren dosyası açılması/ açılmaması konusunun işverenler veya alt işverenlerin tercihine bağlı olamayacağı açıktır. Kaldı ki, bu uygulamada hatalı işlem yapıldığının sonradan tespit edilmesi halinde, geriye yönelik işlem yapılması gerekeceğinden, böyle bir durumun işverenlerin ve alt işverenlerin mağduriyetine de yol açabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekmektedir.
Esasen, alt işveren olduğu halde adına alt işveren dosyası açılmamış olan firma veya şahısların çalıştırdıkları işçilerle ilgili ihtilaflarda, yargı mercileri tarafından bu firma veya şahısların özellikle işçi alacakları yönünden alt işveren oldukları kabul edilerek karar verilmekte olduğu da bilinmektedir. Başka bir anlatımla, alt işveren dosyası açılmamış olsa bile, bu durum o kişi veya firmanın alt işveren kabulüne engel oluşturmamaktadır.
Hadi EYCE
SGK Uzm.
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 35.0619 | 35.1251 | 35.0374 | 35.1778 |
EUR | 36.4162 | 36.4818 | 36.3907 | 36.5365 |
GBP | 43.7733 | 44.0015 | 43.7426 | 44.0675 |
Online | : | 20 | |
Bugün | : | 9.774 | |
Bu Ay | : | 264.465 | |
Bu Yıl | : | 4.530.114 | |
Toplam | : | 39.348.175 |