BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünce, işverenlerin işçilerinden isteyeceği PCR testi ve işçilerini Covid-19 riskleri ve tedbirleri konusunda bilgilendirmesini içeren, 02.09.2021 tarih, 41515602-000/99 sayılı Genel Yazı yayımlanmıştır. Yazımızda Bakanlık tarafından talep edilen uygulama madde madde değerlendirilmiştir.
1- İşverenlerin, işyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik risklerine yönelik koruyucu ve önleyici tedbirler hakkında tüm işçilerini bilgilendirmekle yükümlü oldukları hatırlatılarak, işverenlerin COVID-19 aşısı tamamlanmamış işçilerini yazılı olarak ayrıca bilgilendirmesi istenmektedir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda işyerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden işverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri açıklanmıştır. İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Bu çerçevede, pandemi sebebi ile işyerinde risk değerlendirmesi yapılarak, gerekli tüm sağlık ve güvenlik tedbirlerinin alınması, çalışanların konu hakkında bilgilendirilmesi, alınan tedbirlere uyumun denetlenmesi işverenin yükümlülüğündedir.
Pandeminin önlenmesinde en etkin yolun aşılama olduğu bilim çevrelerince sürekli olarak açıklanmaktadır. Buna rağmen aşı olmayı reddeden veya aşısını tamamlatmayan kişiler bulunmaktadır. Bu kişiler işyerinde sağlık ve güvenliğin sağlanmasını zorlaştırmakta, kendi hastalık risklerini artırdıkları gibi diğer çalışanların sağlık ve güvenlik koşullarının kötüleşmesine yol açmaktadır.
Bu nedenle; İşyerinde Covid-19 aşısını tamamlatmamış çalışanların işyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri konusunda özellikle ve yazılı olarak bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu bilgilendirmenin mutlaka işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının görüş ve önerileri doğrultusunda yapılması uygun olacaktır.
2- Bilgilendirme sonrasında aşı olmayan işçilere, kesin COVID-19 tanısı konması durumunun iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçları da işveren tarafından bu durumdaki işçilere bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bakanlık Genel Yazı’da aşı olmayan çalışanın Covid-19 a yakalanmasının iş hukuku ve sosyal güvenlik mevzuatı yönünden sonuçlarının neler olabileceği konusunda maalesef herhangi bir bilgi ve açıklamaya yer vermemiştir.
6331 sayılı Kanun 19. Maddesi “ Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.” hükmünü
Haklı nedenle feshi düzenleyen İş Kanunu 25/II-ı bendinde “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması” hükmünü,
Sağlık sebebi ile bildirimsiz feshi düzenleyen İş Kanunu 25/I-b maddesinde “(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar.” hükmünü,
İçermektedir.
Anılan hükümler çerçevesinde işyerinde yaşanan durum özelinde yapılacak değerlendirme sonucunda iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilebilecektir.
Diğer taraftan haklı fesih gerektirecek ağırlıkta olmasa bile iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulmaması ve uyarıların dikkate alınmaması halinde, bu davranışlar nedeniyle işyerinde işleyişin bozulması durumunda, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışanların sözleşmesi geçerli sebeple feshedilebilebilecektir.
Covid-19, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından “hastalık” olarak değerlendirilmektedir.
Hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için iş göremezlik ödeneği verilmektedir. Şartları uymayanlar geçici işgöremezlik ödeneğinden yararlanamayacaktır.
Hiç istenmeyen bir sonuç olmakla birlikte hastalık sebebi ile ölüm halinde, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 32. Maddesinde belirlenen şartların sağlanmış olması halinde hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması mümkündür. Hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda ise aynı Kanunun 36. Maddesine göre toptan ödeme yapılması mümkündür.
COVID-19 aşısı tamamlanmamış işçilerin yazılı olarak ayrıca bilgilendirilmesi sonrasında aşı olmayan işçilere söz konusu hükümler çerçevesinde bilgilendirme yapılabilir.
Aşı olmayı reddeden çalışanların hastalığa yakalanması durumunda iş hukuku açısından sonuçlarını net olarak belirlemek ve bildirmek oldukça zordur. Her işyeri ve çalışan özelinde değerlendirilmesi gerekecektir.
3- COVID-19 aşısı olmayan işçilerden 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak haftada bir kez PCR testi yaptırmalarının işyeri/işveren tarafından istenebileceği, test sonuçlarının gerekli işlemler yapılmak üzere işyerinde kayıt altında tutulacağı belirtilmektedir.
(Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda(resmi ya da özel) Millî Eğitim ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin bir araya gelerek hazırladığı "Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi" uyarınca öğrencilerle teması olan öğretmen ve çalışanlardan haftada iki defa PCR testi istenecektir.)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yazısında, işverenin aşı olmayanlardan PCR testi isteyebileceği belirtilmiştir. Başka bir anlatımla test talebi işverenin isteğine bırakılmıştır. İşverenlere tavsiyemiz, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin tam olarak alınabilmesi ve olası kötü sonuçlarda işverene kusur atfedilmemesi için test talep edilmesidir. İşçinin istenen testi yaptırmaması halinde nasıl hareket edileceğine ilişkin Bakanlık genel yazısında bir açıklama bulunmamaktadır. Bu nedenle, istenmesine rağmen test yaptırmayan çalışan hakkında tutanak düzenlenerek mutlaka savunma talep edilmesi ve ardından iş sağlığı ve güvenliği önlemi kapsamında uygulanan bu tedbire uyması konusunda çalışanın uyarılmasıdır. Uyarıların dikkate alınmaması halinde İş Kanunu çerçevesinde işlem yapılması gerekir.
Ayrıca test sonuçlarının işveren tarafından kayıt altında tutulacağı belirtilmiş olup bu sonuçlar sağlık verisi olduğundan özel nitelikli kişisel veri niteliğindedir. Özel nitelikli sağlık verilerinin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri dikkate alınarak toplanması mümkündür. Bilindiği üzere Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, “Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak kanunla görev ve yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler kapsamında işlenmesi” halinde Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir. Nitekim Kişisel Verileri Koruma Kurumu yayımladığı duyuruda 28/1-ç maddesi kapsamında işlem yapılabileceğini belirtmiştir.
Av. Esma GÜLBENK
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 35.0619 | 35.1251 | 35.0374 | 35.1778 |
EUR | 36.4162 | 36.4818 | 36.3907 | 36.5365 |
GBP | 43.7733 | 44.0015 | 43.7426 | 44.0675 |
Online | : | 11 | |
Bugün | : | 10.563 | |
Bu Ay | : | 265.254 | |
Bu Yıl | : | 4.530.903 | |
Toplam | : | 39.348.964 |