BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
Bilindiği gibi, işçilerin çalışmaları karşılığında hak ettikleri alacakların ne şekilde ve hangi aya mal edilerek (ilişkilendirilerek) prime tabi tutulacağına 5510 sayılı SGK Yasasının 80 inci maddesinde yer verilmiştir.
Madde metninin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, ücret ve ücret niteliğinde olan kazançların ödenmiş olup olmadıklarına bakılmaksızın ilişkin olduğu ayın kazancı kabul edilerek prime tabi tutulması, buna karşılık ücret dışındaki diğer ödemelerin ise ödendiği ayın kazancı kabul edilerek prime tabi tutulması gerekmektedir.
Çalışma hayatında işçilerin genellikle işten ayrıldıktan sonra fazla çalışma ve yıllık izin ücretlerinin kendilerine ödenmediğini ileri sürerek alacak davası açtıklarına sıkça rastlanmaktadır.
Fazla çalışma ve yıllık izin ücretinin, “Ücret” niteliğinde olduğu konusunda kuşku yoktur. Alacak davaları sonucunda fazla çalışma ücretinin ödenmesine hükmedilmiş olması durumunda, bu ücretin hangi ayda yapılmış ise o ayın kazancı olarak değerlendirilerek prime tabi tutulması ve o ay için ek bildirge/beyanname düzenlenerek Kuruma gönderilmesi gerekmektedir.
Ne var ki, yıllık izin ücretinin, niteliği ücret olmasına karşın hangi ayda hak edildiği belli olmadığından yasa gereği sigortalının işten ayrıldığı ayın kazancı kabul edilerek prime tabi tutulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, alacak davalarıyla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumunca yayımlanan 2020/20 sayılı Genelgede;
“-Mahkeme kararında dönemler belliyse ücret kazançları ilgili aylara mal edilecektir. Ücretin dönemi belli değilse mahkemeden konu hakkında bilgi alınacaktır. Söz konusu ücret alacaklarının dönemleri mahkemeden temin edilmesi halinde ilgili aylara, temin edilememesi halinde ise alacak davasına konu olan dönemdeki sigortalılık bildirimi yapılan son ayın kazancına mal edilecektir.
-Mahkemeden ücret ve ücret dışı ödemelerin ayrı ayrı miktarları ve hangi aylara ait olduğu istenecek, bildirilmesi halinde ücret ve ücret dışı alacaklara uygulanan işlemler yapılacak, bildirilmemesi halinde ise ücret ve ücret dışı ödemelerin toplamı alacak davasına konu olan dönemde prime esas kazanç bildirimi yapılan en son ayın kazancına mal edilecektir.”
Denilmek suretiyle işverenlerin bu konudaki yükümlülükleri ve izleyecekleri yol ayrıntılı bir şekilde açıklanmış bulunmaktadır.
Gerek kanunun yukarıda bahsi geçen 80 inci maddesindeki hükümler, gerekse 2020/20 Genelgede yapılan bu açıklamalar karşısında, işverenlerin öncelikle alacak davaları sonucunda ödenmesine hükmolunan kazançların niteliklerinin nelerden ibaret olduğunu incelemeleri ve neticede sigortalılara yapılacak ödemelerin;
-Fazla çalışma ücretinin ilişkin olduğu ay/aylar belli ise ait olduğu ay/ayların kazançları olduğu değerlendirilerek,
-Yıllık izin ücretinin ise sigortalının işten ayrıldığı ayın kazancına dahil edilerek,
Prime tabi tutulması ve kanun numarası seçilmeksizin düzenlenecek ek prim belgelerinin/beyannamelerinin elektronik ortamda SGK’ya gönderilmesi gerekmektedir.
Söz konusu belgelerin yasal verilme süresi geçirilmiş olacağından, tahakkuka alınabilmesi için işverenin bir dilekçe ekinde ilgili mahkeme kararını SGK’ya göndermesi gerekmektedir. Öte yandan, mahkeme kararında fazla çalışma ücretinin miktarı belirtilmiş olmasına rağmen ilişkin olduğu ay/aylar belirtilmemiş ise, dava dosyasında mevcut olması muhtemel bilirkişi raporunda ilişkin olduğu aylara yer verilmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Bu bakımdan, sözü geçen bilirkişi raporunun bir fotokopisinin de Kuruma verilecek dilekçeye eklenmesi yararlı olacaktır.
İşverenin ödemesi gereken idari para cezalarına gelince;
Bilindiği üzere, işverenlerin yasada öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde uygulanması gereken idari para cezalarına 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde yer verilmiştir.
Söz konusu 102 nci maddenin birinci fıkrasının m/4 bendinde,
“Beyannamenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri ve kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği ya da sadece hizmetlerinin Kuruma eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, beyannamenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık beyannamedeki her bir işyeri için,
a) Kamu idareleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin üç katını geçmemek üzere sigortalı başına aylık asgari ücret tutarında,
b) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin iki katını geçmemek üzere sigortalı başına yarım asgari ücret tutarında,
c) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar hakkında aylık asgari ücreti geçmemek üzere sigortalı başına asgari ücretin üçte biri tutarında,
ç) Beyannamedeki her bir işyerinden bildirilen sigortalıların sadece prime esas kazançlarının eksik bildirildiğinin anlaşılması halinde ise beyannamenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin onda birinden az, iki katından fazla olmamak üzere tespit edilen prime esas kazanç tutarında,
idari para cezası uygulanır”
şeklinde hüküm bulunduğundan, muhtasar prim hizmet beyannamesinin verilmesi gereken dönemde yukarıda belirtilen tutarlarda, aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken dönemde ise her bir belge başına aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanması gerekecektir.
HADİ EYCE
SGK Uzmanı
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 34.3333 | 34.3951 | 34.3093 | 34.4467 |
EUR | 36.2766 | 36.3419 | 36.2512 | 36.3964 |
GBP | 43.4323 | 43.6587 | 43.4019 | 43.7242 |
Online | : | 10 | |
Bugün | : | 9.261 | |
Bu Ay | : | 212.973 | |
Bu Yıl | : | 4.096.680 | |
Toplam | : | 38.914.741 |