BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
Türkiye’ de yerleşik kişilerce elde edilen ihracat bedellerinin tasarrufu serbest bırakılmıştır. Türkiye’de yerleşik kişilere tanınan bu hak 11/8/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 8 inci maddesinde düzenlenmiştir. Ancak bunun yanında Hazine ve Maliye Bakanlığına ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapma yetkisi verilmiştir. Bu yetkiye istinaden Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) Tebliğ No: 2018-32/48) ile Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin en az %80’ i, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirilmesi ve bir bankaya satılması zorunlu hale getirilmiştir.
2018-32/48 sıra Nolu Tebliğ 04.09.2018 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içerisinde fiili ihracı gerçekleşen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller için hüküm ifade etmektedir. Tebliğin yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık geçerlilik süresi "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2019-32/53)" ile 1 yıl olarak değiştirilmiştir. Böylece Tebliğ hükümleri 04.09.2019 tarihine kadar uygulanmaya devam edeceği anlaşılmaktadır.
Bu yazımızda yapılan düzenlemeler ışığında ihracat bedellerinin Türkiye’ ye getirilmesinin zorunlu olmadığı Ülkeler ve Durumlar üzerinde durulacaktır.
2. İhracat Bedellerinin Türkiye’ ye Getirilmesi
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar gereğince 08.02.2008 tarihinden itibaren ihracat bedellerinin tasarrufu serbest bırakılmıştır. Ancak söz konusu serbesti 04.09.2018 tarihine kadar devam etmiştir. Yapılan düzenleme sonrasında Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin en az %80’ i, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde aşağıdaki ödeme şekillerinden birine göre yurda getirilmesi gerekmektedir.
a) Akreditifli Ödeme: Akreditif bir bankanın şarta bağlı ödeme garantisi olarak tarif edilebilir. Akreditif bankanın ödeme taahhüdü ile satış bedelinin ödenmesini teminat altına alması ve finansman kolaylığı sağlaması itibariyle en fazla ihracatçıya yararlı bir ödeme şeklidir. Alıcı ve satıcı arasında çıkma olasılığı olan anlaşmazlıkları en aza indirmesi dolayısıyla uluslararası ticarette yaygın olarak kullanılmaktadır.[1]
b) Vesaik Mukabili Ödeme: Vesaiklerin (belgelerin) alıcıya mal bedellerinin tahsil edilmesinden sonra teslim edilmesi şeklinde tanımlanabilir. Akreditifli ödemelerde olduğu gibi ihracatçıya bankalarca bir ödeme garantisi verilmemektedir.
c) Mal Mukabili Ödeme: Satıcının, bedelini tahsil etmeden malları ve evrakları alıcıya göndermesidir. Bu ödeme şeklinde vade 30 ila 90 gün arasında değişmektedir.
d) Kabul Kredili Akreditifli Ödeme: Bu ödeme şeklinde malların alıcıya gönderilmesinden sonra bankanın mal bedelini tahsil etmesi yerine poliçeyi alıcıya kabul ettirdikten veya bu kabule kendisinin de avalini verdikten sonra vesaiki alıcıya teslim edip daha sonra poliçe vadesinde mal bedelinin ihracatçıya ödendiği ödeme şeklidir.
e) Kabul Kredili Vesaik Mukabili Ödeme: İhracatçı firmanın malı sevk ettikten sonra ithalatçı ile anlaştıkları ve poliçe üzerinde belirttikleri bir tarihte tahsilat yapılmasını içeren bir yöntemdir.
f) Kabul Kredili Mal Mukabili Ödeme: Mal mukabili işlemlerde ithalatçı önce malı çeker sonra mevzuatta belirlenen sürede mal bedelini öder. Bu işlemde ise ödeme yapılması gereken süre içerisinde poliçe kabul edilip, poliçe vadesinde ise ödeme yapılmaktadır. Böylece süre açısından ithalatçıya ikinci bir finansman kolaylığı yaratılmaktadır.
g) Peşin Ödeme: İhracatçı tarafından ihraç edilen malların bedellerinin, ithalatçı tarafından malın teslim alınmasından önce, gerek bankalar yolu ile ve gerekse alıcının kendisi veya vekili ya da onun adına hareket eden üçüncü bir kişi tarafından satıcıya peşin olarak ödenmesidir.
İhracat bedellerinin beyan edilen Türk parası veya döviz üzerinden yurda getirilmesi esas olup, Türk parası üzerinden yapılan ihracat karşılığında döviz getirilmesi mümkündür.
İhracat bedelinin yolcu beraberinde efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur. Bu işlem Nakit Beyan Formuna istinaden yapılmaktadır ve söz konusu ihracat bedelleri kapsamında ilgili bankaya döviz satışı yapılabilmektedir.
Yukarıda belirtilen düzenlemeye aykırı işlem yapılması halinde 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin % 5’i kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, anılan Kanun’un birinci fıkra hükmüne göre (3000 TL’den 25000 TL’ye kadar idarî para cezası) idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın %2,5’undan fazla olamaz. Diğer taraftan, ithalat, ihracat ve diğer kambiyo işlemlerinde döviz veya Türk Parası kaçırmak kastıyla muvazaalı işlemlerde bulunanlar, yurda getirmekle yükümlü oldukları veya kaçırdıkları kıymetlerin rayiç bedeli kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. Bu fiilin teşebbüs aşamasında kalması halinde verilecek ceza yarı oranında indirilir.
İhracata aracılık eden bankalar ihracat bedellerinin yurda getirilmesini ve satışının yapılmasını izlemekle yükümlüdür.
3. İhracat Bedellerinin Türkiye’ ye Getirilmesi Zorunluluğu Dışında Kalan Ülkeler ve Durumlar
a. Hizmet İhracatı, Transit Ticaret ve Türkiye’ de İkamet Etmeyenlere Özel Fatura İle Yapılan Satışlar
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin olarak usul ve esasları düzenlemek amacıyla “İhracat Genelgesi” yayımlanmıştır. Bu Genelgenin 22’ inci maddesinde yer aldığı üzere;
“Hizmet ihracatı, transit ticaret, Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan satış, Türkiye’de ikamet etmeyenlere KDV hesaplanarak yapılan satış, mikro ihracat ve 5.000,- ABD doları veya karşılığı Türk lirasını geçmeyen tutardaki ihracat işlemlerinde bedellerin tamamının tasarrufu serbesttir.” Yapılan düzenlemeden anlaşılacağı üzere ihracat bedellerinin yurda getirilmesi zorunluluğu sadece mal ihracatı için getirilmiştir. Hizmet ihracatı, transit ticaret ve sayılan diğer işlemlerden kaynaklanan bedellerinin yurda getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
b. Terkin
Yurda getirilen ihracat bedellerinde belirlenmiş tutarlara kadar noksanlıklar dikkate alınmamaktadır. Bu durum İhracat Genelgesinin “Terkin” başlıklı 28’ inci maddesinde yer aldığı üzere;
“(1) Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla;
a) 100.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, mücbir sebeplerin varlığı dikkate alınmaksızın beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline bakılmaksızın,
b) 200.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, bu Tebliğin 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebep halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin % 10’una kadar açık hesaplar ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce,
terkin edilmek suretiyle kapatılır.
(2) Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, 200.000 ABD doları veya eşitini aşan noksanlığı olan açık hesaplara ilişkin terkin talepleri bu Tebliğin 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebepler ile haklı durumlar göz önünde bulundurulmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.” Şeklinde düzenlenmiştir.
c. Türkiye’ De Yerleşik Olamayan Kişiler
2018-32/48 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) göre, Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin yurda getirilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’ de yerleşik olmayan kişiler açısından böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Türkiye’ de yerleşme 193 sayılı Gelir Vergisi Kanun’ unun 4’ üncü maddesinde tarif edilmiştir. Buna göre; İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir) ile bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.) Türkiye’ de yerleşmiş sayılırlar.
4- 2018-32/48 Sayılı Tebliğin Yürürlükte Bulunduğu Süre Öncesi ve Sonrasındaki İşlemler
2018-32/48 sayılı Türk Parası Kımetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) göre, Türkiye’de yerleşik kişilerce bu Tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içinde fiili ihracı gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin getirilme zorunluluğu bulunmaktadır. Söz konusu bedellerin getirme süresinin bu Tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra sona ermesi halinde de bu Tebliğ hükümleri uygulanmaya devam edecektir. Ancak Tebliğin 13’ üncü maddesinde yer aldığı üzere bu Tebliğ hükümleri yürürlük tarihinden itibaren (04.09.2018 tarihinden itibaren) geçerli olacaktır. Örneğin 03.09.2018 tarihinde ve daha öncesinde fiili ihracatı yapılan işlemler için geçerli olmayacaktır. Benzer şekilde tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra fiili ihracatı yapılan işlemler için de geçerli olmayacaktır.
İran ve Suriye ile Yapılan İhracat İşlemleri
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanan İhracat Genelgesinin 4’ üncü ve 8’ inci maddelerinde yer aldığı üzere İran ve Suriye ile yapılan ihracat işlemleriyle ilgili olarak 2018-32/48 sayılı Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre adı geçen ülkeler ile yapılan ihracatlarda söz konusu tebliğin yürürlükte olduğu sürece, ihracat bedellerinin 3’ üncü maddede belirtilen ödeme şekillerinden biri ile 180 gün içinde yurda getirilmesi koşulu aranmayacaktır.
Afganistan, Irak ve Libya İle Yapılan İhracat İşlemleri
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanan İhracat Genelgesinin 8’ inci maddesinin 5’ inci fıkrasında yer aldığı üzere Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanına yönelik mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla ihracat bedellerinin bankacılık sistemiyle doğrudan ülkemize transferinin mümkün olmadığı Afganistan, Irak ve Libya’ya yapılan ihracat işlemlerinde ihracat bedelinin bankalarca tahsilinin;
a) İthalatçının Türkiye’deki bankalarda bulunan hesaplarından transferi yoluyla veya
b) İhracat bedelinin ihracat işlemiyle ilişkisi kurulmak şartıyla üçüncü bir ülkeden bankalar aracılığıyla transferi yoluyla veya
c) İhracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin niteliğine göre satış sözleşmesi ya da kesin satış faturası (veya proforma fatura) ile Gümrük Beyannamesi ibraz edilmek kaydıyla Nakit Beyan Formu aranmaksızın efektif olarak yapılması mümkündür.
Özetle İran ve Suriye ile yapılan işlemlerden farklı olarak Afganistan, Irak ve Libya’ya yapılan ihracatlara ilişkin bedellerin 180 gün içinde yurda getirilmesi gerekmektedir. Ancak 2018-32/48 sayılı Tebliğin 3 üncü maddesinde yer alan ödeme şekillerinden bir ile değil yukarıda belirtilen yöntemlerden herhangi birisi ile gerçekleştirilebilecektir.
YMM Yusuf AKDAĞ
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 34.3333 | 34.3951 | 34.3093 | 34.4467 |
EUR | 36.2766 | 36.3419 | 36.2512 | 36.3964 |
GBP | 43.4323 | 43.6587 | 43.4019 | 43.7242 |
Online | : | 9 | |
Bugün | : | 9.261 | |
Bu Ay | : | 212.973 | |
Bu Yıl | : | 4.096.680 | |
Toplam | : | 38.914.741 |