BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
Yapılan düzenlemelere, kanun bazında sınıflandırılmış olarak aşağıda yer verilmiştir.
A) Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Tek primli yıllık gelir sigortalarına ilişkin düzenlemeler
Kanunun 11’inci maddesiyle, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun istisnalara ilişkin “Menkul sermaye iratlarında” başlıklı 22’nci maddesinin (1) numaralı fıkrası değiştirilmiş ve aynı maddeye (2) numaralı fıkra eklenmiştir;
“1. Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların (bu maddenin (2) numaralı fıkrası kapsamında sigorta yaptıranlar dâhil) vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, on yıl tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları hâlinde, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75 inci maddede yer alan hükümlere uyulur.”
2. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (b) alt bendi ile aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (c) alt bendi kapsamında yapılan ödemeleri, sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatıranların, bu sigorta için yatırdıkları kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil) gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutarlar üzerinden 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerine göre tevkifat yapılmaz. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, ödeme alarak on yıl tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları hâlinde, bu fıkraya göre istisna edilen tutarlar üzerinden, ödemenin kaynağına göre 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendi veya aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (b) alt bendi için belirlenen oranlar dikkate
alınarak tevkifat yapılır. İrat tutarlarının tespitinde 75 inci maddede yer alan hükümlere uyulur.”
Buna göre, birinci fıkra ile, tek primli yıllık gelir sigortalarında, sigorta süresinden bağımsız olarak uygulanan istisnanın, sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olanlar için uygulanacağı ve vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılmalar hariç, erken ayrılma durumunda erken ayrılma tarihinde ödenen iratlar üzerinden tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.
İkinci fıkra ile ise, GVK md.75/15-b ve 16/c kapsamında yapılan, on yıl süreyle prim ödeyerek ayrılanlar ile bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin, sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırılması durumunda, yatırılan kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları gelir vergisinden istisna edilmiş ve GVK md.94’e göre tevkifat yapılmayacağı açıklanmıştır.
Ayrıca, Kanunun Geçici 1’inci maddesiyle, 193 sayılı Kanunun 22’nci maddesinde bu Kanunla yapılan değişikliklerin yürürlük tarihinden önce akdedilmiş tek primli yıllık gelir sigortası sözleşmelerine ilişkin olarak yapılan ödemeler bakımından, 193 sayılı Kanunun 22’nci maddesinde bu Kanunla değişiklik yapılmadan önceki hükümlerin uygulanacağı açıklanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Emekli sandıkları tarafından ödenen aylıklar ve diğer yardımlardaki istisna uygulanmasında çalışılan sürenin baz alınması
Kanunun 12’nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ücretlerde” istisnayı düzenleyen 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinde yer alan “ödenen en yüksek ödeme tutarından” ibaresi, “çalışılan süreye bağlı olarak ödenen tutardan” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli, maluliyet, dul ve yetim aylıkların toplamına, en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek ödeme tutarı yerine, çalışılan süreye bağlı olarak ödenen tutarlık kısım için istisna uygulanacak, aşan tutar ise vergiye tabi tutulacaktır.
Aynı değişiklik 25’inci maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi için de yapılmıştır.
Buna göre; kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından, kendilerine zat aylığı bağlananlara aylıkları dışında, kanunları veya statüleri gereğince verilen emekli, dul, yetim ve evlilik ikramiyeleri veya iade olunan mevduatı ve sürelerini doldurmamış bulunanlarla dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminatlar açısından da, en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek ödeme tutarı yerine, çalışılan süreye bağlı olarak ödenen tutarlık kısım için istisna uygulanacak, aşan tutar ise vergiye tabi tutulacaktır.
Ayrıca, Kanunun Geçici 1’inci maddesi ile, 28/6/2001 tarihli ve 4697 sayılı Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1’inci maddesinin uygulamasında, 193 sayılı Kanunun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı ve 25’inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bentlerinin parantez içi hükmünde yer alan istisna tutarının hesaplanmasında 30 yıldan aşağı olmamak üzere prim yatırılan sürelerin dikkate alınacağı açıklanmıştır.
Yürürlük tarihi: 1 Eylül 2016
3- Bölgesel yönetim merkezlerinde istihdam edilen hizmet erbabına ödenen ücretlerin istisna kapsamına alınması
Kanunun 12’nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ücretlerde” istisnayı düzenleyen 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendine eklenen (b) bendi ile, Türkiye dışında elde edilen kazançlar üzerinden döviz olarak ödenmesi kaydıyla kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerce Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulan bölgesel yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam edilen hizmet erbabına ödenen ücretler istisna kapsamına alınmıştır.
Yürürlük tarihi: 1 Eylül 2016
4- Yurtdışına hizmet veren işletmelere indirim imkanı
Kanunun 13’üncü maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 33’üncü maddesi yeniden düzenlenmiş ve yurt dışına hizmet veren işverenlerin istihdam ettiği hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan vergiden belli şartlarla kısmi indirim uygulaması getirilmiştir;
“Yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirim:
MADDE 33- Bu Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilir.
Bu indirim, yıl içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla tahsil edilen vergilerin, bu maddede yer alan şartların gerçekleşmesi hâlinde, takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle uygulanır.
Bu maddede yer alan %85 oranını, hizmet alanları itibarıyla veya kazanç tutarına bağlı olarak ayrı ayrı veya birlikte %50’ye kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
5- Isı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamaların doğrudan gider yazılması
Kanunun 14’üncü maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu'nun İndirilecek Giderler” başlıklı 40’ıncı maddesinde yapılan düzenlemeyle, işletmeye dahil olan gayrimenkullerin iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamaların yapıldığı yılda doğrudan gider yazılmasına imkan sağlanmıştır. “
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
6- Ar-Ge indiriminin Gelir Vergisi Kanunu’ndan kaldırılması
Kanunun 15’inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun Diğer indirimler başlıklı 89’uncu maddesinin birinci fıkrasının Ar-Ge indirimlerine ilişkin (9) numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
Ar-Ge teşviklerine ilişkin mevzuatın sadeleştirilmesi amacıyla yapılan bu düzenleme sonucu, mevzuat temel olarak aşağıdaki Kanunlar ve ikincil mevzuatı ile düzenlenir hale gelmiştir;
- 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu,
- 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun,
AR-GE teşviklerinde yapılan son değişikliklere 2016-017 sayılı Sirkülerimizde yer verilmişti.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
7- Bölgesel Hizmet Merkezi faaliyet alanları artırılmış ve indirim oranının kazanç tutarına göre de belirlenebilmesi imkanı getirilmiştir.
Kanunun 15’inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun Diğer indirimler başlıklı 89’uncu maddesinin birinci fıkrasının(13) numaralı bendinin; birinci cümlesinde yer alan "çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti" ibaresi "çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim" şeklinde değiştirilerek, bölgesel hizmet merkezi olmaya yönelik hedef çerçevesinde; ürün testi, sertifikasyon, veri işleme, veri analizi ve mesleki eğitim hizmeti verenler tarafından, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurtdışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurtdışında yararlanılan bu hizmetler dolayısıyla oluşan kazançların yarısının, gelir vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılması sağlanmıştır.
Üçüncü cümlesine ise "hizmet alanları" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve kazanç tutarları" ibaresi eklenerek, Bakanlar Kuruluna, maddede yer alan indirim oranını, kazanç tutarları itibarıyla da farklılaştırma konusunda yetki verilmektedir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
8- Muhtasar beyanname ile prim hizmet beyannamesinin birleştirilmesi
Kanunun 16’ncı maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun 98’inci maddesinden sonra gelmek üzere “Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi” başlıklı 98/A maddesi eklenerek, muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi durumunda; kapsama alınacak veya kapsam dışında bırakılacak mükelleflerin tespiti ve buna ilişkin usul ve esasların belirlenmesi, beyannamenin şekil, içerik ve ekleri ile verilen beyannamenin dönemini aylık olarak belirleme hususunda Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki verilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
9- Sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesinde, stopaj oranının elde tutma süresine göre farklılaştırılabilmesi
Kanunun 17’nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67 nci maddesinin (17) numaralı fıkrasına "bunların vadesi" ibaresinden sonra gelmek üzere "elde tutulma süresi" ibaresi eklenerek, sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesinde stopaj oranının elde tutma süresine göre farklılaştırılabilmesine yönelik olarak Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
B) Vergi Usul Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Ortak beyannameye ilişkin SGK tahakkuk fişinin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik ortamda gönderilmesi
Kanunun 18’inci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi beyannamesinin postayla veya elektronik ortamda gönderilmesi” başlıklı 28’inci maddesinde, muhtasar beyanname ile Sosyal Güvenlik Kurumu aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesine ilişkin ortak beyannamenin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası mevzuatı kapsamında oluşturulan kısmına ilişkin olarak düzenlenen tahakkuk fişi, mükellefe veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilmiş diğer kişilere Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik ortamda gönderilecektir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Ticaret sicili memurluklarının, başvuru evraklarını elektronik ortamda göndermesi
Kanunun 19’uncu maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun “İşe Başlamayı Bildirme” başlıklı 153’üncü maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, ticaret sicil memurluklarınca tescil işlemleri yapıldığında başvuru evraklarının vergi dairesine yazılı veya elektronik ortamda gönderileceği hükmedilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
3- İşlenen veya iştirak edilen bir takım fiillerden dolayı vergi teşvik ve desteklerinden yararlandırılmaması uygulamasına son verilmiştir.
Kanunun 20’inci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun “Teminat uygulaması” başlıklı 153/A maddesinin onuncu fıkrası yürürlükten kaldırılarak, mükelleflerin vergi teşvik ve desteklerinden geriye dönük olarak yararlandırılmamasına ilişkin düzenleme içeren hükümler yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
4- Süresinde verilmeyen bildirim ve formların ilk üç gün içinde verilmesi halinde, 1/10 oranında özel usulsüzlük cezası uygulanacağı
Kanunun 21 inci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355’inci maddesi değiştirilerek, muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesine imkan sağlamak üzere Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen 98/A maddesi ile verilen yetki uyarınca getirilen zorunluluklara uyulmaması halinin de özel usulsüzlük cezası kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, yapılan değişiklik ile elektronik ortamda süresinde verilmeyen bildirim ve formların süresinden sonraki ilk üç gün içinde verilmesi halinde, 1/10 oranında özel usulsüzlük cezası uygulanması öngörülmektedir.
Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların ise, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmemekte olup, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasının 1/5 oranında uygulanmasına devam edilmektedir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
5- İzaha davet müessesesinin kurulması
Kanunun 22’nci maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun mülga 370’nci maddesi, “İzaha davet” başlığı altında yeniden düzenlenmiştir.
Buna göre, vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından
yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilecektir.
İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda;
1. Mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin idarece anlaşılması hâlinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmaz veya takdir komisyonuna sevk edilmez.
2. Mükelleflerce izahta bulunulan tarihten itibaren 15 gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.
Birinci fıkra kapsamında yapılmış ön tespitlerin, verginin bu Kanunun 359’uncu maddesinde yer alan fiillerle ziyaa uğratılmış olabileceğine ilişkin olması hâlinde bu madde hükümleri uygulanmaz. Şu kadar ki, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla 50 bin Türk lirasını geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir. Bu fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır.
Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak, bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz.
Maliye Bakanlığı ön tespitin niteliğini, izaha davetin şeklini ve kapsamını, daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek mercii, davet yapılacakları, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
C) Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Tahvil satın almak suretiyle verilen finansman hizmetinin istisna kapsamına alınması
Kanunun 43’üncü maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (g) bendinde yapılan değişiklikle, elde edilen faiz gelirleriyle sınırlı olmak üzere tahvil satın
almak suretiyle verilen finansman hizmetinin istisna kapsamında olduğuna ilişkin hüküm eklenmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Sat-kirala-geri al işlemlerinde istisna için belirlenen iki yıllık sürenin hesabı
Kanunun 43’üncü maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendine aşağıdaki pargraf eklenmiştir;
“Bu fıkranın (u) bendi kapsamında varlık kiralama şirketlerine ve (y) bendi kapsamında finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.”
Bu hüküm ile, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendinde hüküm altına alınan istisna için belirlenen iki yıllık aktifte bulundurma süresinin hesabında; bu taşınmazların/iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu sürelerin de dikkate alınacağı hükmedilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
3- Her türlü varlık ve hakların devrinin istisna kapsamına alınması ve katma değer vergisinin devir tarihine kadar indirimine izin verilmesi
Kanunun 43’üncü maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“u) Her türlü varlık ve hakkın, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme süresi sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine devri ile bu varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerince kiralanması ve devralınan kuruma devri.
İstisna kapsamında, varlık kiralama şirketlerine devredilen varlık ve hakların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.”
Yapılan değişiklikle, her türlü varlık ve haklar, Katma Değer Vergisi Kanununun 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (u) bendinde yer alan istisnanın kapsamına alınmak suretiyle, istisna hükmüne konu kıymetler genişletilmiştir.
Ayrıca, her türlü varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerine devirlerinde, devir tarihine kadar indirilen katma değer vergisinin indirimine izin verilmiş, bu tarihe kadar indirilemeyen katma değer vergisinin ise doğrudan gider yazılabilmesi hükmedilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
4- Sat-kirala-geri al işlemlerine yönelik istisnadan katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının da faydalanması, taşınırların da kapsama alınması ve katma değer vergisinin devir tarihine kadar indirimine izin verilmesi
Kanunun 43’üncü maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (y) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“y) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında; finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarınca bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan her türlü taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu kıymetin mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile kiralamaya konu taşınır ve taşınmazın kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devri.
İstisna kapsamında, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen her türlü taşınır ve taşınmaz malların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.”
Yapılan değişiklikle, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (y) bendinde hüküm altına alınan sat-kirala-geri al işlemlerine yönelik istisnadan katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının da faydalanması sağlanmıştır.
Ayrıca, yapılan değişiklikle taşınırlar da sat-kirala-geri al işlemleri kapsamında istisna kapsamına dahil edilmiştir.
Diğer taraftan, taşınır ve taşınmazların finansal kiralama şirketleri ile katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarına devrinde, devir tarihine kadar indirilen katma değer vergisinin indirimine izin verilmiş, bu tarihe kadar indirilemeyen katma değer vergisinin ise doğrudan gider yazılabileceği hükmedilmiştir.
Yürürlük tarihi: 2 Ağustos 2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere 9 Ağustos 2016
5- İthalde veya sorumlu sıfatıyla ödenmiş olan katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesi
Kanunun 44’üncü maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi” başlıklı 30’uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine eklenen parantez içi hüküm ile 5520 sayılı Kanunun 13’üncü maddesine göre transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlara ilişkin aynı Kanunun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca kanunen kabul edilmeyen giderlere ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 41’inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine göre işletme aleyhine oluşan farklara ilişkin olup, mükelleflerce ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenmiş olan katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesi sağlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
D) Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Bölgesel Yönetim Merkezlerine kurumlar vergisi muafiyeti tanınması
Kanunun 55’inci maddesiyle, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Muafiyetler” başlıklı 4’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen bent ile bölgesel yönetim merkezlerinin; tüm giderlerinin Türkiye'de bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması ve söz konusu giderlerin Türkiye'de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettirilmemesi veya karından ayrılmaması kaydıyla, kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Türkiye’de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun, bölgesel yönetim merkezinin yönetimi altında bulunmasının muafiyet hükmünün uygulamasına engel teşkil etmeyeceği de belirtilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Kurumların kira sertifikası ihracına veya sat-kirala-geri al işlemlerine konu edilen taşınmazlarının satışından doğan kazançlarına ilişkin istisna hükmünün yeniden düzenlenmesi
Kanunun 56’ncı maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yapılan düzenleme ile anılan bendin parantez içi hükmü yürürlükten kaldırılmış ve değişiklikler yapılmış, ilaveten satıştan doğan kazanca ilişkin istisna hükmü, uygulamada karşılaşılan sorunlar da dikkate alınarak, yeniden düzenlenmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasına (j) ve (k) bentleri eklenmiştir;
5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin;
a) Birinci fıkrasının (e) bendinin birinci paragrafında yer alan parantez içi hüküm yürürlükten kaldırılmış ve beşinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine devredilen taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.”
b) Birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“j) Her türlü taşınır ve taşınmaz malların 6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar.
İstisnadan yararlanan satış kazancı, kiracı tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan bu tutar sadece kiracı tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların kiralayan kurumlara devrinden önce kiracıdaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılır. İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) hâlinde de bu hüküm uygulanır.
Söz konusu varlıkların,
i) Kiracı tarafından veya
ii) Kiralayan kurumlar tarafından finansal kiralama yöntemi dâhil olmak üzere (6361 sayılı Kanunda yer alan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi hâlleri hariç),
üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, kiralayan kurumlara devrinden önce bu varlıkların kiracıdaki net bilanço aktif değeri ile bu varlıklar için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak, satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılır.
Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi nedeniyle sat-kirala-geri al işleminin tekemmül etmemesi hâlinde, istisna nedeniyle kiracı adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.
k) Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar.
İstisnadan yararlanan satış kazancı, kaynak kuruluş tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan bu tutar sadece kaynak kuruluş tarafından varlık kiralama şirketinden devralındığı tarihten itibaren bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların varlık kiralama şirketine devrinden önce kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılır. İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) hâlinde de bu hüküm uygulanır.
Söz konusu varlıkların, kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, varlık kiralama şirketine devrinden önce bu varlıkların kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değeri ile bu varlıklar için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak kaynak kuruluş nezdinde vergilendirme yapılır.
Söz konusu varlıkların varlık kiralama şirketleri tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda ise varlık kiralama şirketlerinin bu satış işleminden doğan kazançları varlık kiralama şirketleri nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulur ve istisna uygulaması dolayısıyla kaynak kuruluş adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.”
Yürürlük tarihi: 2 Ağustos 2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere 9 Ağustos 2016
3- Sınai mülkiyet haklarında kazanç istisnası hükmünün yeniden düzenlenmesi
Kanunun 57’nci maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Sınai mülkiyet haklarında istisna” başlıklı 5/B maddesinde yapılan düzenleme ile sınai mülkiyet haklarında kazanç istisnası uygulamasında yaşanılan bazı sorunları gidermek adına bir takım değişiklikler yapılmıştır;
5520 sayılı Kanunun 5/B maddesinin;
a) İkinci fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
b) Üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanır ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilir. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir.”
c) Yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(7) Birinci ve beşinci fıkralarda yer alan %50 oranını ayrı ayrı ya da birlikte sıfıra kadar indirmeye, %100’e kadar artırmaya, bu oranları sektörler ile birinci fıkrada yer alan gelir, kazanç ve iratlar itibarıyla ya da patent veya faydalı model belgesine göre farklılaştırmaya, tekrar kanuni seviyesine indirmeye, beşinci fıkrada yer alan süreyi bir yıla kadar indirmeye, tekrar kanuni seviyesine kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu; üçüncü fıkrada yer alan transfer fiyatlandırması suretiyle ayrıştırma yöntemi yerine satış, hasılat, gider, harcama, maliyet veya benzeri unsurları dikkate alarak kazancın ayrıştırılmasında basitleştirilmiş yöntemler tespit etmeye ve bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Ayrıca, Kanunun Geçici 1’inci maddesinde, 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesinde bu Kanunla yapılan değişikliklerin yürürlük tarihinden önce, anılan madde kapsamında değerleme raporu düzenlenmesi amacıyla Maliye Bakanlığına başvuran mükelleflerin, bu başvurularına ilişkin patent veya faydalı model belgelerine konu buluşlarından 1/1/2015 tarihinden itibaren elde ettikleri kazançları hakkında, 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesinin bu Kanunla yapılan değişiklik sonrası hükümlerinin uygulanacağı açıklanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
4- Ar-Ge indiriminin KVK’den kaldırılması
Kanunun 58’nci maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının Ar-Ge indirimlerine ilişkin (a) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
5- Bölgesel Hizmet Merkezi faaliyet alanlarının artırılması ve Bölgesel Hizmet Merkezi’nde, indirim oranının kazanç tutarına göre de belirlenebilmesi yetkisi
Kanunun 58’nci maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinin birinci paragrafında yer alan "çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti" ibaresi "çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri
saklama,veri işleme,veri analizi veilgili bakanlıklarıngörüşüalınmaksuretiyleMaliyeBakanlığıncabelirlenenmesleki eğitim"şeklindedeğiştirilerek,bölgesel hizmet merkezi olmayayönelik hedefçerçevesinde;ürün testi, sertifikasyon, veriişleme, verianalizivemesleki eğitim hizmeti verenlertarafından,Türkiye'deyerleşmişolmayankişilerle,işyeri,kanuniveişmerkeziyurtdışındabulunanlaraTürkiye'deverilen vemünhasıran yurtdışındayararlanılan bu hizmetlerdolayısıylaoluşankazançların yarısının, kurumlarvergisibeyannamesi üzerinde indirim konusu yapılması sağlanmıştır.
Ayrıca,üçüncüparagrafına "hizmetalanları"ibaresindensonragelmeküzere "ve kazanç tutarları"ibaresieklenerek, BakanlarKuruluna, maddedeyeralan indirimoranını, kazançtutarları itibarıyladafarklılaştırmakonusundayetki verilmiştir.
Yürürlük tarihi:9 Ağustos 2016
6-TransferFiyatlandırmasınailişkindüzenlemeler
Kanunun59’uncu maddesiyleKurumlar Vergisi Kanunu’nun “Transferfiyatlandırmasıyoluylaörtülükazançdağıtımı”başlıklı 13’üncü maddesinde değişiklikleryapılmıştır;
5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin;
a)İkincifıkrasına“İlişkinin doğrudan veyadolaylıolarak ortaklık kanalıylaoluştuğu durumların örtülü kazançdağıtımıkapsamındasayılmasıiçin en az%10oranındaortaklık, oyveyakârpayıhakkının olmasışartıaranır. Ortaklık ilişkisiolmadan doğrudan veyadolaylıolarak en az%10 oranındaoyveyakârpayıhakkının olduğudurumlardadataraflarilişkili kişi sayılır. İlişkili kişiler açısından bu oranlar topluca dikkatealınır.” cümleleri eklenmiştir.
Buhükmegöre,ilişkili kişininkapsamı yenidenbelirlenmiştir.Böylelikle,ilişkinindoğrudanveyadolaylıolarakortaklık kanalıylaoluştuğu durumlarda,örtülü kazançdağıtımıkapsamındadeğerlendirmeyapılabilmesiiçin, enaz%10 oranındaortaklık, oyveyakarpayıhakkının olmasışartıaranacaktır. İlişkilikişileraçısındanbu oranların toplucadikkatealınması gerekecektir.
b)Dördüncü fıkrasının (ç)bendiaşağıdakişekildedeğiştirilmişvebu bentten sonragelmeküzere (d) bendieklenmiştir.
“ç)İşlemsel kâryöntemleri: Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde, ilişkili kişiler arasındaki işlemden doğan kârıesasalanyöntemleriifade eder.Buyöntemler,işleme dayalınet kârmarjı yöntemi vekârbölüşüm yöntemidir.İşlemedayalı net kârmarjı yöntemi,mükellefinkontrol altındaki birişlemden; maliyetler,satışlarveyavarlıklargibi ilgili veuygun bir temeledayanaraktespit ettiği net kârmarjınınincelenmesi esasınadayanır.Kârbölüşüm yöntemi,ilişkili kişilerin bir veya daha fazla sayıdaki kontrol altındaki işlemlere ilişkin toplam faaliyet kârı yada zararının,üstlendikleri işlevler ve yüklendikleri riskler nispetinde ilişkili kişiler arasında emsallere uygun olarak bölüştürülmesi esasına dayanır.”
“d) Emsallere uygun fiyata yukarıdaki yöntemlerden herhangi birisi ile ulaşma olanağı yoksa mükellef, işlemin niteliğine uygun olarak kendi belirleyeceği bir yöntemi de kullanabilir.”
Bu hüküm ile işlemsel kar yöntemleri ile geleneksel yöntemler arasındaki uygulama önceliği açısından ayrım kaldırılmıştır.
c) Beşinci fıkrasına “Mükellef ve Bakanlık, belirlenen yöntemin zamanaşımına uğramamış geçmiş vergilendirme dönemlerine de tatbik edilmesini, Vergi Usul Kanununun pişmanlık ve ıslah hükümlerinin uygulanmasının mümkün olması ile anlaşma koşullarının bu dönemlerde de geçerli olması hâlinde, anlaşma kapsamına almak suretiyle sağlayabilir. Bu durumda, imzalanan anlaşma söz konusu hükümlerde yer alan haber verme dilekçesi yerine geçer, beyan ve ödeme işlemleri buna göre tekemmül ettirilir. Anlaşmanın geçmiş vergilendirme dönemlerine uygulanması sebebiyle daha önceden ödenen vergiler ret ve iade edilmez.” cümleleri eklenmiştir.
Bu hüküm ile, transfer fiyatlandırmasında uygulanacak yöntem konusunda mükellef ile Maliye Bakanlığı arasında anlaşma sağlanması halinde, anlaşma ile tespit edilen yöntemin zamanaşımına uğramamış vergilendirme dönemlerine de uygulanabilmesine imkan sağlanmıştır.
ç) Yedinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut sekizinci fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(8) Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası (Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi hali hariç) %50 indirimli olarak uygulanır.”
d) Mevcut sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(9) Bakanlar Kurulu; ikinci fıkrada yer alan oranları, gerçek kişiler, kurumlar, doğrudan veya dolaylı ortaklar itibarıyla ya da ortaklık payının edinim şekline göre topluca veya ayrı ayrı %1’e kadar indirmeye, %25’e kadar çıkarmaya, oran şartını kaldırmaya; beşinci fıkrada yer alan süreyi beş yıla kadar artırmaya, belgelendirme yükümlülükleri ve bu yükümlülükler kapsamına, uluslararası anlaşmalar doğrultusunda, yurt dışında yer alan ilişkili kişilerin faaliyetlerine ilişkin bilgilerin dâhil edilmesi zorunluluğu getirmeye; bu bilgilerin uluslararası anlaşmalar çerçevesinde diğer ülkelerle karşılıklı olarak paylaşılmasına ilişkin usullerle transfer fiyatlandırması ile ilgili diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
E) Damga Vergisi Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Tek nüsha üzerinden damga vergisi alınması
Kanunun 23’üncü maddesiyle, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun “Kağıt Nüshalarının Birden Fazla Olması” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile, nispi damga vergisine tabi kağıtlarda her bir nüshanın ayrı ayrı vergilendirilmesi uygulamasına son verilmiş, tek nüsha üzerinden vergi alınması öngörülmüştür. Maktu damga vergisine tabi kağıtlarda ise her bir nüshadan ayrı ayrı vergi alınması uygulamasına devam edilmektedir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Adi kefalet ve taahhütlerde damga vergisi uygulaması
Kanunun 24’üncü maddesiyle, Damga Vergisi Kanunu’nun “Bir Kağıtta Birden Fazla Akit ve İşlem Bulunması” başlıklı 6’ncı maddesinin;
a) Üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Şu kadar ki; bir kağıt üzerinde birden fazla adi kefalet ve garanti taahhüdü bulunması halinde, ayrı ayrı olmak üzere bunlardan yalnızca birinden damga vergisi alınır."
Yapılan düzenlemeyle, aynı kağıtta birden fazla adi kefil ve garantör bulunması durumunda, yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi alınması sağlanarak, işlem maliyetlerinin azaltılması amaçlanmaktadır.
b) Sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz."
Mevcut uygulamada, bahse konu taahhütler, birbirine bağlı ve bir asıldan doğma akit ve işlem olarak görülmemekte ve bu nedenle, asıl işlemin yanı sıra bu işlemlerden de damga vergisi istenebilmekteydi.
Yapılan düzenlemeyle, bu taahhütler, Sözleşmenin müeyyidesi ve dolayısıyla bir asıldan doğma kabul edilmiş ve bu nedenle, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça, damga vergisi alınmayacağı açıklanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
3- Azami tutardan vergi alınan sözleşmelerde artan bedele ilişkin olarak damga vergisi alınmaması
Kanunun 25’inci maddesiyle, Damga Vergisi Kanunu’nun “Nispet” başlıklı 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan düzenlemeyle, azami tutardan vergi alınan sözleşmelerde, sözleşmenin diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelin artırılmasına ilişkin değişiklik yapılması halinde, artan bedele ilişkin olarak damga vergisi alınmayacağı hükmedilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
4- Bankacılık mevzuatına ilişkin düzenlenen kağıtlara sıfır nispetinde damga vergisi uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kuruluna yetki tanınması
Kanunun 26’ncı maddesiyle, Damga Vergisi Kanunu’nun mükerrer 30’uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yapılan değişiklikle, hali hazırda sermaye piyasası mevzuatına göre düzenlenen kağıtlara sıfır nispetinde damga vergisi uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kuruluna tanınan yetki, sermaye piyasası mevzuatındaki değişikliklere paralel olarak bankacılık mevzuatına ilişkin düzenlenen kağıtlara da uygulanacak şekilde genişletilmiştir.
Ayrıca, nispi vergilerde oran indirmeye ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna verilen yetki genişletilerek farklı kağıt türleri için farklı oranlar belirlenmesine imkan verilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
5- Döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin damga vergisi istisnası uygulaması
Kanunun 27’nci maddesiyle, Damga Vergisi Kanunu’nun döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin damga vergisi istisnasına ilişkin ek 2’nci maddesi değiştirilmiştir. Maddenin önceki halinde, istisna uygulamasının usul ve esasları, verilen yetkiye dayanılarak Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığına tarafından Tebliğ bazında düzenlenmişti. Ancak, Verginin Kanuniliği ilkesi uyarınca, Kanunla düzenlenmesi gereken hususların Tebliğ ile düzenlenemeyeceğinden bahisle, yargı organlarınca Tebliğ düzenlemelerinin baz alınamayacağına ilişkin kararlar verilmişti. Bu düzenleme ile Tebliğ’de yapılan düzenlemeler Kanun maddesi haline getirilmiş oldu.
Ayrıca, tartışmalı olan uluslararası ihale kavramına da açıklık getirilerek; “Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihale” şeklimde tanımlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016 ( n ve o bendleri ise bu tarihinden sonra yapılan proje ve işlere uygulanmak üzere bu tarihte)
6- Akitler, Kararlar, Makbuzlara ilişkin yapılan düzenlemeler
Kanunun 28 inci maddesiyle, Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun;
a) "I. Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün "A. Belli parayı ihtiva eden kağıtlar" başlıklı fıkrasına yeni bentler eklenmiştir;
“7. Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlara ilişkin ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmeleri (yatırım taahhüdü bulunanlar dâhil ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süresine göre bulunacak bedel üzerinden) (Binde 9,48)
8. Resmî şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri (Binde 9,48)
9. Resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin yaptıkları ihalelerde, ihaleyi yapan idare ile düzenlenen sözleşmeler (Binde 9,48)
10. 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen:
a) Taksitle satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
b) Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
c) Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri (Binde 9,48)
ç) Paket tur sözleşmeleri (Binde 9,48)
d) Abonelik sözleşmeleri (Binde 9,48)
e) Mesafeli satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
11. 7/6/2012 tarihli ve 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu kapsamında düzenlenen turist rehberliğine ilişkin sözleşmeler (Binde 9,48)
12. 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen:
a) Toptan elektrik satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
b) Perakende elektrik satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
13. 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen:
a) Toptan doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler (Binde 9,48)
b) Tüketicilere doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler (Binde 9,48)”
b) "II. Kararlar ve mazbatalar" başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasına parantez içi hüküm eklenerek, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi ihalelerde şikayet ve itirazen şikayet
üzerine ilgili kurum ve kuruluşlar ile Kamu İhale Kurumu kararı ve yargı kararlarına istinaden ihalenin iptal edilmesi halinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına ilişkin damga vergisinin iade edilmesine imkan tanınmıştır. Ancak, söz konusu ihale konusu işlerde düzenlenen sözleşmelere ait damga vergisinin iade edilmeyeceği belirtilmiştir.)
c) "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünde değişiklik yapılarak,
- “2. Beyannameler” başlıklı fıkrasının (b) bendine “Vergi beyannameleri:” ibaresinden sonra gelmek üzere “((f) bendi dâhil olmak üzere, beyanname verme süresi içerisinde düzeltme amacıyla verilen beyannameler hariç)” parantez içi hükmü eklenerek, vergi beyannamelerine ilişkin kanuni süresinde düzeltme amacıyla verilen vergi beyannameleri damga vergisinin konusu dışına çıkarılmıştır.
- 2. Beyannameler” başlıklı fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“f) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ile muhtasar beyannamenin birleştirilerek verilmesiyle oluşturulan beyannameler (37,40 TL.)”
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
7- Damga vergisi istisnası uygulamasında yapılan düzenlemeler
Kanunun 28 inci maddesiyle, istisnaların düzenlendiği Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tabloda değişiklikler ve eklemeler yapılmıştır;
a) “II- Öğrenciler ve askerlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasına “beyannameler” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile okul idareleriyle öğrenciler veya velileri arasında düzenlenen kâğıtlar” ibaresi eklenmiştir.
b) “II- Öğrenciler ve askerlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümüne aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“6. Resmî dairelerce yurt dışına gönderilen kişiler adına yurt dışında bulunan eğitim-öğretim ve sağlık kurumlarına yapılan ödemelere ilişkin düzenlenen kâğıtlar.”
c) “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün;
1) (5) numaralı fıkrasında yer alan “Sigorta mukavelenameleri, sigorta ücretine ait makbuzlar” ibaresi “Sigorta, reasürans ve koasürans sözleşmeleri, bireysel emeklilik, gruba bağlı bireysel emeklilik, işveren grup emeklilik sözleşmeleri, diğer kağıtlarda yer alan sigorta yaptırma taahhütleri ile sigorta primleri ve bireysel emeklilik katkı paylarının ödenmesine ilişkin kâğıtlar” şeklinde değiştirilmiştir.
2) (16) numaralı fıkrasına “kuruluşlarına,” ibaresinden sonra gelmek üzere “pay devirlerine,” ibaresi eklenmiştir.
3) (19) numaralı fıkrasında yer alan “Bankalar arasında, bankanın taraf olduğu veya bankalar aracılığıyla” ibaresi “Bankalar veya aracı kurumların taraf olduğu ya da bunlar aracılığıyla” şeklinde değiştirilmiştir.
4) (21) numaralı fıkrasında yer alan “Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının” ibaresi “Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının ve gayrimenkul yatırım fonlarının” şeklinde değiştirilmiştir.
5) (23) numaralı fıkrasında yer alan “ve geri ödenmelerine” ibaresi “, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine” şeklinde değiştirilmiştir.
6) (30) numaralı fıkrasında yer alan “teminatlarına” ibaresi “devrine, teminatlarına” şeklinde değiştirilmiştir.
7) (31) numaralı fıkrasında yer alan “kira mukavelenameleri.” ibaresi “kira mukavelenameleri ile bu mukavelenameler üzerine konulacak kefalet şerhleri ve teminatlar.” şeklinde değiştirilmiştir.
8) (32) numaralı fıkrasında yer alan “kira mukavelenameleri.” ibaresi “kira mukavelenameleri ile bu mukavelenameler üzerine konulacak kefalet şerhleri ve teminatlar.” şeklinde değiştirilmiştir.
9) (41) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“41. Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden her türlü varlık ve hakların devri, alımı, satımı, kiralanması, vekaleten yönetimi, kira sertifikası ihracı amacıyla bir ortak girişime ortak olunması, iş sahibi sıfatıyla bir eser veya işin yaptırılması ve bu iş veya eserin kiralanması veya satılması nedeniyle düzenlenen kâğıtlar ile kira sertifikaları ve kira sertifikası ödemelerine ilişkin her türlü garanti ve teminatlar için düzenlenen kâğıtlar.”
10) (42) numaralı fıkrasından sonra gelmek üzere bölüme aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“43. Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak yatırım teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar, münhasıran yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kâğıtlar, belge kapsamında sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar ile söz konusu yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlar.
44. Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtlar.
45. 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve aynı Kanunun ilgili mevzuatı uyarınca düzenlenen taahhütnameler.
46. 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında ödeme hizmeti sağlayıcısı ile ödeme hizmeti kullanıcısı arasında düzenlenen tek seferlik ödeme sözleşmeleri.
47. Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak düzenlenen kâğıtlar ile 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik düzenlenen kâğıtlar.
48. Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin düzenlenen kâğıtlar ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla düzenlenen kâğıtlar.
49. Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına ilişkin düzenlenen kâğıtlar.
50. Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının münhasıran girişim sermayesi yatırımları ile ilgili düzenlenen sözleşmeler ile bu sözleşmelere ilişkin düzenlenen diğer kâğıtlar.
51. Sermaye piyasası araçlarının kredili alımı, açığa satışı ve ödünç alma ve verme işlemleri ile ilgili olarak aracı kurum ile yatırımcı arasında düzenlenen sözleşmeler.
52. İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen kâğıtlar.”
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
F) Harçlar Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Birden fazla nüsha olarak düzenlenen kağıtlarda sadece bir nüsha için noter harcı alınması
Kanunun 30’uncu maddesiyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun “Mevzu” başlıklı 38’inci maddesinde yapılan düzenlemeyle, birden fazla nüsha olarak düzenlenen belli bir bedeli ihtiva eden kağıtlara ilişkin nispi harca tabi işlemlerden, sadece bir nüsha için noter harcı alınacağı hükmedilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Belli tutarı ihtiva eden kağıtların değiştirilmesi halinde, artan tutar üzerinden harç alınması
Kanunun 31’inci maddesiyle, Harçlar Kanunu’nun “Yarı Harca Tabi İşler” başlıklı 47’nci maddesinin başlığı “Çeşitli işlemlerde harç” olarak değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen fıkra ile belli tutarı ihtiva eden her nevi senet, mukavelename ve kağıtların değiştirilmesi halinde, değişikliğe ilişkin senet, mukavelename ve kağıtlarda gösterilen değerin tamamı üzerinden değil, artan tutar üzerinden aynı nispette harç alınması uygulamasına geçilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
3- Finansal kiralama süresi sonunda söz konusu taşınmazın kiracıya devrinde tapu harcı istisnası
Kanunun 32’nci maddesiyle, Harçlar Kanunu’nun “Harçtan Müstesna Tutulan İşlemler” başlıklı 59’uncu maddesinin birinci fıkrasının (p) bendi değiştirilerek, finansal kiralama yöntemi ile taşınmaz alınması durumunda, finansal kiralama süresi sonunda söz konusu taşınmazın kiracıya devrinde tapu harcı istisnası getirilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
4- Harç istisnasına ilişkin yeni düzenlemeler
Kanunun 33’üncü maddesiyle, Harçlar Kanunu’nun “Özel Kanunlardaki Hükümler” başlıklı 123 üncü maddesinde yeni düzenlemeler yapılmıştır;
a) Üçüncü fıkrasına “şirketlerin kuruluş,” ibaresinden sonra gelmek üzere “pay devri,” ibaresi, “bankalar,” ibaresinden sonra gelmek üzere “finansman şirketleri,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri” ibaresinden sonra gelen parantez içi hüküm “(Bu kooperatifler tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından verilecek kefaletler dâhil)” şeklinde değiştirilmiştir.
b) Dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden her türlü varlık ve hakların; devri, alımı, satımı, kiralanması, vekaleten yönetimi, kira sertifikası ihracı amacıyla bir ortak girişime ortak olunması, iş sahibi sıfatıyla bir eser veya işin yaptırılması ve bu iş veya eserin kiralanması veya satılması ile bu işlemlere bağlı olarak yapılan her türlü teminat, ipotek ve benzeri işlemler, bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.”
c) Dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak Yatırım Teşvik Belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar, münhasıran yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kâğıtlar, belge kapsamında sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar ile söz konusu yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak yapılan işlemler ile 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik olarak yapılan işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin yapılan işlemler ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla yapılan işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına yönelik olarak düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Öğrencilerin burs veya öğrenim kredisi almak ve okula veya öğrenci yurduna girebilmek için düzenledikleri sözleşme, taahhütname, kefaletname ve benzeri kâğıtlara ilişkin işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.”
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
5- Ticaret sicili harçlarının tahsili
Kanunun 34’üncü maddesiyle, Harçlar Kanunu’nun “Harçları Almaya Yetkili Daireler” başlıklı 132’nci maddesi yeniden düzenlenmiştir;
“Bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifenin “C) Ticaret sicili harçları:” başlıklı bölümünde yazılı ticaret sicili işlemlerine ilişkin harçlar, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları veyahut ilgili odalar tarafından makbuz karşılığı peşin olarak tahsil edilir. Bu suretle tahsil olunan bir aya ait harçlar şekil, içerik ve muhteviyatı Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirim ile ticaret sicili müdürlüğünü bünyesinde bulunduran odanın muhtasar yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar bildirilip ödenir. Tahsil edilen harçların ilgili vergi dairesine süresinde ödenmemesi durumunda, harç ilgili odadan 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Süresinde vergi dairesine beyan edilmeyen tutarlar hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanır. İşlemden doğan harçları tamamen almadan işlem yapan ticaret sicili müdürlüğü görevlileri ve ilgili odalar harcın ödenmesinden mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumludur.”
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
6- Döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin harç istisnası uygulamasına açıklık kazandırılması
Kanunun 35’inci maddesiyle, Harçlar Kanunu’nun ek 1’nci maddesinde yapılan değişiklikle, ihtilafların önlenmesini teminen ihracat ve diğer döviz kazandırıcı faaliyetler ile istisna uygulamasının usul ve esasları Kanun hükmünde belirtilerek, Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığına tanınan yetki yeniden düzenlenmekte, ayrıca Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuatta yapılmış bir "uluslararası ihale" tanımının bulunmadığı gözönünde bulundurularak döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin harç istisnası uygulamasında uluslararası ihale kavramına açıklık kazandırılmaktadır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
7- Döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin harç istisnası uygulaması
Kanunun 35’inci maddesiyle, Harçlar Kanunu’nun döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin damga vergisi istisnasına ilişkin ek 1’nci maddesi değiştirilmiştir. Maddenin önceki halinde, istisna uygulamasının usul ve esasları, verilen yetkiye dayanılarak Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığına tarafından Tebliğ bazında düzenlenmişti. Ancak, Verginin Kanuniliği ilkesi uyarınca, Kanunla düzenlenmesi gereken hususların Tebliğ ile düzenlenemeyeceğinden bahisle, yargı organlarınca Tebliğ düzenlemelerinin baz alınamayacağına ilişkin kararlar verilmişti. Bu düzenleme ile Tebliğ’de yapılan düzenlemeler Kanun maddesi haline getirilmiş oldu.
Ayrıca, tartışmalı olan uluslararası ihale kavramına da açıklık getirilerek; “Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihale” şeklimde tanımlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016 ( n ve o bendleri ise bu tarihinden sonra yapılan proje ve işlere uygulanmak üzere bu tarihte)
8- Tahkim davalarının nispi karar ve ilam harcına tabi olmaması
Kanunun 36’ncı maddesiyle, 492 sayılı Kanuna bağlı (1) sayılı Tarifenin “A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Tahkim yargılamasında bu bende göre hesaplanan harç yüzde elli oranında uygulanır.” cümlesi “Tahkim yargılamasında bu bent hükümlerine göre harç alınmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
9- Ticari işletmelerin kuruluş aşamasındaki defter tasdiki işlemlerinin noter harcına tabi olmaması
Kanunun 37’nci maddesiyle, Harçlar Kanunu’na bağlı (2) sayılı Tarife’de yapılan değişiklikle, genel ve özel vekaletname ayrımı kaldırılarak, vekaletnamelerin tamamından aynı tutarda harç alınmasına geçilmiştir.
Kuruluş aşamasındaki defter tasdiki işlemleri ise noter harcına tabi olmaktan çıkarılmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
10- Tacirler arasında tesis edilen ipotek işlemlerinde, hesaplanan tapu harcının %50 oranında uygulanması
Kanunun 38’inci maddesiyle, Harçlar Kanunu’na bağlı (4) sayılı Tarife’de yapılan değişiklikle, münhasıran tacirler arasında tesis edilen ipotek işlemlerinde, hesaplanan tapu harcının %50 oranında uygulanmasına hükmedilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
G) Emlak Vergisi Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binaların beş yıl süre ile emlak vergisinden muaf tutulması
Kanunun 39’uncu maddesiyle, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Geçici Muaflıklar” başlıklı 5’inci maddesine eklenen (g) fıkrasıyla, yatırım teşvik belgesi
kapsamında inşa edilen binaların, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren beş yıl süre ile emlak vergisinden muaf tutulması sağlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 1 Ocak 2017
2- Yatırımlar için tahsis edilen arazilerin yatırım teşvik belgesi süresince emlak vergisinden muaf tutulması
Kanunun 40’ıncı maddesiyle, Emlak Vergisi Kanunu’nun “Geçici Muaflıklar” başlıklı 15’inci maddesine eklenen (e) fıkrasıyla, yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlar için iktisap olunan veya bu yatırımlar için tahsis edilen arazilerin yatırım teşvik belgesi süresince emlak vergisinden muaf tutulması sağlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 1 Ocak 2017
H) Belediye Gelirleri Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
1- Yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binalardan bina inşaat harcı alınmaması
Kanunun 41’inci maddesiyle, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı ek 2’nci maddesinin (d) fıkrasında yapılan düzenlemeyle, yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binalardan bina inşaat harcı alınmaması sağlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen yapı ve tesislerden belediyelerce alınması gereken harçların alınmaması
Kanunun 42’nci maddesiyle, Belediye Gelirleri Kanunu’nun 80’inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen yapı ve tesislerden imar mevzuatı gereğince belediyelerce alınması gereken harçların alınmaması sağlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
I) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna İlişkin Düzenleme
21/7/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem yapanların sorumlulukları” başlıklı 22/A maddesinin birinci fıkrasına “4/1/2002 tarihli” ibaresinden önce gelmek üzere “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemeler ile bunların dışında kalan ve” ibaresi eklenmiştir.
Buna göre, yukarıda belirtilen ödemelere ilişkin, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu getirmeye, bu kapsama girecek amme alacaklarını tür, tutar ve işlemler itibarıyla topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen işlemlerde hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
K) 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’na İlişkin Yapılan Düzenlemeler
1- Girişim sermayesi yatırım fonlarına ve ortaklıklarına sağlanan BSMV istisnası
Kanunun 9’uncu maddesiyle, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının (t) bendi değiştirilerek, girişim sermayesi yatırım fonları ve ortaklıklarının para ve sermaye piyasasında yaptıkları işlemler dolayısıyla lehe aldıkları paraların da BSMV’den istisna tutulması sağlanmıştır.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
2- Bankalar ve finansman şirketlerince tüketicilere iade edilen tutarlara ilişkin vergilerin BSMV’den indirilmesi
Kanunun 10’uncu maddesiyle, Gider Vergileri Kanunu’nun “Matrah” başlıklı 31’inci maddesinin beşinci fıkrası değiştirilerek, sigorta şirketlerine için getirilene benzer bir hak getirilerek, bankalar ve finansman şirketlerinin, 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince tüketicilere iade ettikleri ücret, komisyon ve benzeri adlarla tahsil ettikleri tutarlara ilişkin vergileri, iadenin gerçekleştiği dönemde hesaplanan BSMV’den indirebilmelerine olanak sağlanmıştır. Bu dönemde indirilemeyen BSMV, sonraki dönem beyannamelerinde de indirim konusu yapılabilecektir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
L) 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanuna İlişkin Düzenlemeler
28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun;
b) 3 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 3/A maddesi eklenmiştir.
“Diğer teşvik unsurları
MADDE 3/A- (1) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ü, bu kapsamdaki projelerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge ve yenilik projesi olarak değerlendirilmesi şartıyla, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ve 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca kazancın tespitinde indirim konusu yapılır. Ayrıca bu harcamalar, 213 sayılı Kanuna göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet oluşmaması hâlinde ise doğrudan gider yazılır.
(2) Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki vergilendirme dönemlerine devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
(3) Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Ar-Ge indirimi tutarının hesabında tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortismanlar ile başka faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizat için hesaplanan amortismanların bu kıymetlerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanıldıkları gün sayısına isabet eden kısmı dikkate alınabilir. Bu madde kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlanılacak harcamaların kapsamını ve uygulamadan yararlanılabilmesi için gerekli belgeler ile usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı müştereken yetkilidir.”
b) 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (9) ve (13) numaralı bentleri, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ğ) bentleri hükümleri ile” ibaresi “193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi hükümleri ile” şeklinde değiştirilmiştir.
Yürürlük tarihi: 9 Ağustos 2016
Kanunların Eski ve Yeni Hallerinin Karşılaştırılması
Y.M.M. İsmail KOŞ
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 34.3333 | 34.3951 | 34.3093 | 34.4467 |
EUR | 36.2766 | 36.3419 | 36.2512 | 36.3964 |
GBP | 43.4323 | 43.6587 | 43.4019 | 43.7242 |
Online | : | 8 | |
Bugün | : | 9.255 | |
Bu Ay | : | 212.967 | |
Bu Yıl | : | 4.096.674 | |
Toplam | : | 38.914.735 |