BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi (MUHSGK), pilot olarak belirlenen illerin ardından 2020/Temmuz ayına ilişkin düzenlenen beyanname ile birlikte tüm Türkiye genelinde uygulanmaya başlanmıştır.
Beyannamenin yasal süresi geçirildikten sonra işverenlerce kendiliğinden verildiği ya da kayıt dışı sigortalı çalıştırıldığının tespiti durumlarında uygulanacak idari para cezaları ise 15/7/2016 - 6728/51 md. ile 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin birinci fıkrasının (m) bendine ilave edilmiştir.
Bu cezalar uygulanırken elbette ki ceza hukukunun temel prensipleri göz önüne alınarak, failin lehine olan hükümler esas alınmalı, “Cezanın orantılı olması” ilkesine riayet edilmeli ve cezalar işlenen suçun ağırlığına göre verilmelidir. Aksi halde orantısız ceza adaletsizlik yaratacağı gibi, bu durum suça karsı savaşta devlet faaliyetinin esasını teşkil eden her türlü manevi adalet kavramını da bir kenara bırakmak anlamına gelecektir.
Bu yazıda muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini süresi içinde vermeyen işverenlere aleyhine uygulanacak olan idari para cezaları hakkında ceza hukukunun temel prensipleri çerçevesinde değerlendirmeler yaparak bazı hatırlatmalarda bulunmaya çalışacağım.
Sigortalının sadece prime esas kazancını eksik bildirdiği tespit edilen işverenlere uygulanacak idari para cezası, sigortalının hem gününü hem de kazancını eksik bildirdiği tespit edilen işverenlere uygulanacak cezalardan fazla olmamalı.
5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde;
“Kurumun prim tahakkukuna ve sigortalıların sosyal güvenlik haklarına dayanak teşkil eden bu Kanunun 86 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası uyarınca verilmesi gereken beyannamedeki sigortalıların, prime esas kazançlarının veya hizmetlerinin bildirilmediği, eksik ya da geç bildirildiği anlaşılan her bir işyeri için;
…
4) Beyannamenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri ve kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği ya da sadece hizmetlerinin Kuruma eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması hâlinde, beyannamenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık beyannamedeki her bir işyeri için,
a) Kamu idareleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin üç katını geçmemek üzere sigortalı başına aylık asgari ücret tutarında,
b) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin iki katını geçmemek üzere sigortalı başına yarım asgari ücret tutarında,
c) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar hakkında aylık asgari ücreti geçmemek üzere sigortalı başına asgari ücretin üçte biri tutarında,
ç) Beyannamedeki her bir işyerinden bildirilen sigortalıların sadece prime esas kazançlarının eksik bildirildiğinin anlaşılması hâlinde ise beyannamenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin onda birinden az, iki katından fazla olmamak üzere tespit edilen prime esas kazanç tutarında,
idari para cezası uygulanır.” Hükümlerine yer verilmiştir.
Yasada yer alan bu hükümlere istinaden, işletme esasına göre defter tutan bir işverenin brüt 5.000,00 TL ücretle çalıştırdığı 1 sigortalısının;
-Hem gününü, hem de kazancını SGK’ya hiç bildirmediğinin denetim memurları vasıtasıyla tespit edildiği düşünüldüğünde, (b) alt bende istinaden 3.577,50 / 2 = 1.780,75 TL tutarında,
-Prim gününü tam bildirmesine rağmen sadece kazancını 5.000,00 TL eksik bildirdiğinin yine denetim memurları vasıtasıyla tespit edildiği düşünüldüğünde ise (ç) alt bende istinaden 5.000,00 TL tutarında
idari para cezası uygulanacaktır.
Aslında (ç) alt bentte yapılan düzenlemeyle sigortalıların kazançlarının maddi hatalar nedeniyle (100,00 - 200,00 TL gibi cüz’i tutarlarda) eksik bildirildiğinin tespit edildiği durumlarda işverenlerin yüksek miktarlarda cezalarla karşılaşmamaları amaçlanmış ise de, mevcut düzenleme sigortalıların eksik bildirilen kazançlarının yüksek tutarlarda olduğu durumlarda, maalesef ki amacı karşılayamamıştır.
Nitekim defter tutmakla yükümlü olmayan, örneğin kendi kullanımı için özel bina inşaatı yapan bir işverenin 5 sigortalısının;
-Hem gününü, hem de kazancını SGK’ya hiç bildirmediğinin denetim memurları vasıtasıyla tespit edildiği düşünüldüğünde, (c) alt bendine istinaden uygulanacak ceza tutarı, üst sınır olan 1 asgari ücreti, yani 3.577,50 TL’yi aşamayacak olmasına rağmen,
- Prim gününü tam bildirmesine rağmen 5 sigortalısının kazancını eksik bildirdiğinin tespiti halinde uygulanacak ceza tutarı, sadece kazanç eksikliğinde üst sınır 2 asgari ücret olarak belirlendiğinden ceza tutarı bu defa 3.577,50 X 2 = 7.155,00 TL’yi aşamayacağından, işveren (ç) alt bendine göre 7.155,00 TL tutarında idari para cezasıyla karşılaşacaktır.
Yasa maddesinde değişikliğe gidilmesi, aksi halde uygulanacak cezalarda kıyaslama yapılarak lehte olan hükümlerin uygulanması gerekir.
Sigortalısının sadece kazancını eksik bildirdiği tespit edilen işverenlere uygulanacak idari para cezasının, sigortalısının hem gününü hem de kazancını hiç bildirmeyen işverenlere uygulanacak cezadan yüksek olması elbette ki düşünülemez.
Bu bağlamda, (ç) alt bendine göre uygulanacak idari para cezasının (a), (b) ve (c) alt bentlerine göre uygulanacak idari para cezasını aşmaması amacıyla (ç) alt bendinde “yukarıdaki bentlerde yer alan ceza tutarları aşılmamak kaydıyla” şeklinde bir ibarenin eklenmesi halinde yaşanan sorun aşılmış olacaktır.
Yok eğer mevcut yasal düzenlemede herhangi bir değişiklik yapılmayacak ise, sadece kazanç eksikliği nedeniyle uygulanacak idari para cezalarında failin lehine olan hükümlerin uygulanması amacıyla, (ç) alt bendine göre asgari ücretin 1/10’undan az, 2 katından fazla olmayacak şekilde hesaplanan idari para cezası ile işverenin tutmakla yükümlü olduğu defter türüne göre (a), (b) ve (c) alt bendine istinaden hesaplanan idari para cezası kıyaslanarak, düşük olan ceza tutarının dikkate alınması amacıyla ikincil mevzuatta yani 2020/8 sayılı Genelgede değişikliğe gidilmesi isabetli olacaktır.
(ç) alt bendi, işverenlerce yasal süresi dışında kendiliğinden verilen beyannameler için de uygulanmalı.
Sadece kazanç eksikliği nedeniyle işverenlerce yasal süresi dışında kendiliğinden verilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerine uygulanacak idari para cezaları, denetim ve kontrolle görevli memurlarca düzenlenen raporlara veya mahkeme kararına istinaden düzenlenen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerine uygulanacak cezalardan fazla olmaması gerektiği aşikardır.
Örneğin, 2020/Temmuz ayına ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde 3 sigortalısının toplamda 1.000,00 TL tutarındaki kazancını eksik bildirdiği denetim ve kontrolle görevli memurlarca tespit edilen işverene 1.000,00 TL tutarında idari para cezası uygulanacak iken, aynı sigortalıların kazançlarını kendiliğinden verdiği muhtasar prim ve hizmet beyannamesi ile süresi dışında bildiren işverene bu defa 3.577,50/8 X 3 = 1.341,56 TL tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Haliyle sadece kazanç eksikliği nedeniyle düzenlenen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerine uygulanacak idari para cezalarının kapsamına, yukarıda belirtmeye çalıştığım düzenlemeler yapıldıktan sonra işverenlerce kendiliğinden düzenlenen ve yasal süresi dışında SGK’ya verilen beyannamelerin de ilave edilmesinin gerekli olduğu kanaatindeyim.
Defter tutmakla yükümlü olmayan işverenlerin yasal süresi dışında kendiliğinden verecekleri beyannamelere uygulanacak cezanın üst sınırı, 1 asgari ücrete düşürülmeli.
5510/102. maddenin (m) bendinin (c) alt bendinde defter tutmakla yükümlü olmayan işverenlerin kayıt dışı sigortalı çalıştırdıklarının tespiti halinde uygulanacak cezanın üst sınırı 1 asgari ücret olarak belirlenmiş olmasına rağmen, kendiliğinden verecekleri asıl veya ek nitelikteki beyannamelere uygulanacak cezalarda tutulan defter türüne bakılmadığından üst sınır 2 asgari ücret olacaktır.
Örneğin kendi kullanımına munhasıran yapmakta olduğu özel bina inşaatında 8 sigortalıyı kayıt dışı çalıştırdığı tespit edilen işverene defter tutmakla yükümlü olmaması ve ceza üst sınırının 1 asgari ücret olması nedeniyle 3.577,50 TL tutarında idari para cezası uygulanacak iken, aynı işverenin 8 sigortalıya ilişkin asıl nitelikteki beyannameyi yasal süresi dışında kendiliğinden vermesi halinde bu defa 3.577,50 / 5 X 8 = 5.724,00 TL idari para cezası uygulanacaktır.
Dolayısıyla, yasal süresi dışında işverenlerce kendiliğinden verilen beyannamelere uygulanacak cezanın üst sınırı, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılacak tespitlere veya mahkeme kararına istinaden düzenlenecek beyannamelere uygulanacak cezanın üst sınırından fazla olması kabul edilemeyeceğinden, süresi dışında kendiliğinden verilen beyannameler ile denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan tespitlere istinaden uygulanacak idari para cezasının üst sınırının en azından eşitlenmesi gerekecektir.
Kurumca istenilmesine rağmen eksik gün belgelerinin verilmemesi veya verilmesine rağmen geçersiz kabul edilmesi nedeniyle işverenlerden istenilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin bir aylık süre içinde verilmemesi nedeniyle uygulanacak cezalarda da değişiklik gerekiyor.
Defter tutmakla yükümlü olmayanlar işverenlerin kayıt dışı sigortalı çalıştırdıklarının tespiti halinde, muhtasar ve prim hizmet beyannamelerine 1 aylık asgari ücreti geçmemek üzere sigortalı başına asgari ücretin 1/3’ü tutarında idari para cezası uygulanmaktadır.
Bu işverenlerden istenilen eksik gün belgelerinin verilmemesi veya verilmesine rağmen geçerli kabul edilmemesi nedeniyle, Kurumca istenilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin bir aylık süre içinde verilmemesi halinde ise aylık asgari ücretin 2 katını geçmemek kaydıyla sigortalı sayısı başına, asgari ücretin 1/2' si tutarında idari para cezası uygulanmaktadır.
Başka bir anlatımla defter tutmakla yükümlü olmayan işverenlerin eksik gün belgelerinin verilmemesi veya verilmesine rağmen geçersiz kabul edilmesii nedeniyle bir aylık süre dışında verdikleri muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinden dolayı uygulanacak idari para cezaları, kayıt dışı sigortalı çalıştırdıklarının tespiti halinde uygulanacak ceza tutarına göre hem sigortalı başına uygulanacak ceza tutarında, hem de cezanın üst sınırında daha fazla olacaktır.
Sonuç olarak, muhtasar prim ve hizmet beyannamesi uygulamasına Türkiye genelinde 2020/Temmuz ayında geçildiği ve bu beyannamelerin süresi içinde verilmemesi halinde uygulanacak idari para cezalarında ceza hukukunun temel ilkelerine riayet edilmesi gerektiği dikkate alınarak, 5510/102-(m) bendinde öngörülen idari para cezalarının yeniden ve acilen gözden geçirilmesi yerinde olacaktır.
Eyüp Sabri DEMİRCİ
Sosyal Güvenlik Danışmanı
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 35.2033 | 35.2667 | 35.1787 | 35.3196 |
EUR | 36.6076 | 36.6736 | 36.5820 | 36.7286 |
GBP | 44.0423 | 44.2719 | 44.0115 | 44.3383 |
Online | : | 57 | |
Bugün | : | 6.762 | |
Bu Ay | : | 337.869 | |
Bu Yıl | : | 4.603.518 | |
Toplam | : | 39.421.579 |