BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü) |
TARİH | : | 27.10.2011 | |
SAYI | : | B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01.1925 | |
KONU | : | İthal edilen malların ihale şartnamesine göre tesliminden önce fatura düzenlenmesi hk. |
…
İLGİ: …
İlgi dilekçenizde, Şirketiniz ile … Petrol İşletmeleri Bölge Müdürlüğü arasında Deniz Kirliliği ile Mücadele Ekipmanları (Petrol Bariyeri) ihale şartnamesi imzalandığı, … ın 2009 yılı yatırım programı çerçevesinde gerçekleştirilecek bu alımlara ilişkin faturanın en geç 31.12.2009 tarihine kadar düzenlenmesini talep ettiği, ancak malların yurtdışından ithal edilecek olması nedeniyle malzemelerin … Petrol İşletmeleri Bölge Müdürlüğünün … ambarına tesliminin 14 ila 16 hafta sürebileceği belirtilerek, bu durumda iki kez KDV tahakkuk edeceğinden Şirketinizin mağdur olmaması için söz konusu hususlarda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı KVK.nun 6'ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap donemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safı kurum kazancının tespitinde GVK.nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı GVK.nun ticari kazancın tarifinin yapıldığı 37. maddesinde her türlü ticari ve sinai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmış olup, aynı Kanun'un bilanço esasında ticari kazancın tespiti ile ilgili 38. maddesinde,
"Bilanço esasına göre ticari kazanç teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun;
1/1. maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2. maddesinde; her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV'ye tabi olduğu,
10. maddesinin (a) bendinde, vergiyi doğuran olayın mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılmasıyla meydana geleceği, (b) bendinde ise; malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgelerin verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesiyle de vergiyi doğuran olayın gerçekleşeceği
hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı VUK.nun 19. maddesinde belirtildiği üzere, vergi alacağından bahsedebilmek için öncelikle vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi gerekir. Bahse konu madde de vergiyi doğuran olay, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın meydana gelmesi ve hukuki durumun oluşması şeklinde tanımlanmıştır.
Kanun'un 3'ncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunu'nun 229. maddesine göre; fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere malı satan veya iş yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olup, tacirler arasındaki faaliyetlerin belgelendirilmesi amacıyla tahakkuk esasına bağlı kalınarak düzenlenmektedir.
Yine Kanun'un 231/5. maddesinde ise; "Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu maddelerde yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında düzenlenmiş olması zorunludur. Satış akdinin tekemmül etmesi için akdin unsurlarının tamamının yerine getirilmesi gerekir. Bu unsurlardan birisi de "malın alıcıya teslimi" veya "teslime hazır hale getirilmesi"dir. Bu durum satışa konu olan malın alıcıya fiilen teslim edilebilir olmasını gerektirmektedir. Satıcı, malın mülkiyeti alıcıya geçtikten sonra satılan malın bedelini talep etme hakkını kazanmaktadır.
Diğer taraftan, ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesi, gelir veya giderin tahsil edildikleri ve ödendikleri döneme bakılmaksızın miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olmasını ifade eder. Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise, her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Bu ilke uyarınca gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.
Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde, gelecek hesap döneminde teslim edilecek mallara ilişkin düzenlenen faturaların düzenlendiği tarihte kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan, … Petrol İşletmeleri Bölge Müdürlüğü'ne teslim edilecek Deniz Kirliliği ile Mücadele Ekipmanları (Petrol Bariyeri) yurtdışından ithal edildikten sonra adı geçen kuruma teslim edilecek olsa dahi, önceden fatura düzenlenmesi halinde KDV Kanunu'nun 10/b maddesi uyarınca vergiyi doğuran olay gerçekleşeceğinden, faturada gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura bedeli üzerinden vergi hesaplanması ve hesaplanan bu verginin faturanın düzenlendiği vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 35.1368 | 35.2001 | 35.1122 | 35.2529 |
EUR | 36.6134 | 36.6794 | 36.5878 | 36.7344 |
GBP | 43.9486 | 44.1777 | 43.9178 | 44.2440 |
Online | : | 15 | |
Bugün | : | 10.416 | |
Bu Ay | : | 354.252 | |
Bu Yıl | : | 4.619.901 | |
Toplam | : | 39.437.962 |