BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
28/11/2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ uyarınca, mahkemece işe iadesine karar verilen sigortalının,
-Kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması halinde, dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin, işverenin davet yazısının sigortalıya tebliğ edildiği tarihi izleyen ayın 23’üne kadar verilmesi, muhteviyatı primlerin de aynı ayın sonuna kadar ödenmesi,
- Kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmasına rağmen işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin sigortalının işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihi izleyen ayın 23’üne kadar verilmesi, muhteviyatı primlerin de aynı ayın sonuna kadar ödenmesi
Gerekmektedir.
Hal böyle olmakla birlikte uygulamada işe iadesine karar verilen işçinin başka bir işyerinde işe başlamış olması veya başka bir ilde ikamet etmeye başlamış olması gibi nedenlerle kesinleşen mahkeme kararına rağmen işe başlamak üzere işverene başvuruda bulunmadığı veya başvuruda bulunmakla birlikte işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlamadığı durumlarla da karşılaşılabilmektedir.
Dolayısıyla İşveren Uygulama Tebliğinde mahkemece işe iadesine karar verilen işçinin on gün içinde işe başlamak üzere işverene başvurmadığı veya başvuruda bulunmakla birlikte işverenin usulüne uygun davetine rağmen işe başlamadığı durumlarda ne yönde işlem yapılacağı hususunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediğinden, bu gibi durumlarda aylık prim ve hizmet belgesi verme yükümlülüğü olup olmadığı hususunda da tereddütler yaşanabilmektedir.
İşçinin on iş günü içinde işverene başvurmaması
İş Kanunun 21 inci maddesinde, işçinin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmadığı takdirde, işverence yapılmış olan feshin geçerli bir fesih sayılacağı ve işverenin sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olacağı öngörülmüştür.
Bu bağlamda kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren işçinin on iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvurmaması halinde, mahkemece geçersiz kabul edilen fesih tekrar geçerli hale gelecek, haliyle işveren, sadece bunun hukuki sonuçları olan ihbar tazminatından, ayrıca kıdemi uygun ise kıdem tazminatından sorumlu tutulabilecektir.
Dolayısıyla bu durumda, işveren tarafından işçiye dört aylık süreye ilişkin ücret ve mahkemece belirlenen iş güvencesi tazminatını ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmış olacağından, dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi düzenlenmesi gibi bir durum da sözkonusu olamayacaktır.
İşçinin on iş günü içinde işverene başvurmasına rağmen işverenin usulüne uygun davetine rağmen işe başlamaması
İşe iadesine karar verilen işçinin işe başlamak üzere işverene başvuruda bulunmasına rağmen işverenin usulüne uygun daveti üzerine bir aylık süre içinde işe başlamadığı durumlarda ise iş akdinin feshinin tekrar geçerli hale gelip gelmeyeceği konusunda İş Kanununda herhangi bir hükme yer verilmemiştir.
Konuyla ilgili olarak,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin, 2009/ 1220 E. ve 2010/ 39079 K. sayılı 20.12.2010 tarihli kararında işe iade başvurusundan sonra tekrar işe başlatma başvurusunda bulunup da işe başlamayan işçinin iş güvencesi tazminatını ve boşta geçen süreye ilişkin ücretlerini alamayacağına karar verilmiş,
Yine Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 2008/29383 E, 2008/27243 K. Sayılı 14.10.2008 tarihli kararında, işçinin işe iade yönündeki başvurusunun samimi olması gerektiği, işçinin gerçekte işe başlama niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvurunun geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığının kabul edilmesi gerektiği belirtilerek, bu durumda işverence yapılan feshin, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğuracağı, bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebinin mümkün olamayacağı, ancak geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumunun 16/370 Ek sayılı Genelgesinde, “İşçi, kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvurmazsa veya bu süre içinde başvuruda bulunmakla birlikte işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlamaz ise feshin geçerli nedene dayanmadığı konusunda kesinleşen mahkeme kararına rağmen, fesih işlemi bu defa geçerli olacağı için, bu durumda, işçi İş Kanununun 21 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrasında yer alan iş güvencesi tazminatı ile en çok dört aya kadar boşta kaldığı sürelere ilişkin ücret ve diğer haklarını talep edemeyeceğinden, işverenin Kurumumuza prim belgesi verme ve prim ödeme yükümlülüğü de olmayacaktır.” şeklinde açıklama yapılmıştır.
Bu bağlamda, mahkemece işe iadesine karar verilen bir işçinin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvuruda bulunmasına rağmen, işverenin usulüne uygun davetine rağmen tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde işe başlamaması halinde, sigortalının işe başlamadığı hususunun işverence tutanak altına alınması gerekecektir.
Dolayısıyla, bu durumda dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi düzenleme yükümlülüğü de ortadan kalkmış olacaktır.
Diğer taraftan, mahkemece işe iadesine karar verilen, ancak işverenin davetine rağmen bir ay içinde işe başlamayan işçi, her şeye rağmen mahkeme kararının uygulanması amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ettiği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumunca sigortalının işverenin davetine rağmen bir aylık süre içinde işe başlayıp başlamadığı bilinemeyecektir. Bu durumda, Kurumca işverenden dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin düzenlenerek Kuruma verilmesi ya da, sigortalının işverenin usulüne uygun davetine rağmen işe başlamamış olması halinde ihtarnamenin ve işçinin işe başlamadığına dair tutanağın gönderilmesi istenilecektir.
Bu durumda işveren tarafından, ihtarnamenin (sigortalıya tebliğ edildiği tarihin noter kanalıyla işletilerek) ve sigortalının işe başlamadığına dair tutanağın, durumu anlatan bir dilekçe ekinde Kuruma ibraz edilmesi halinde işverenden dört aylık süreye ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi istenilmeyecektir.
Eyüp Sabri DEMİRCİ
Sosyal Güvenlik Kurumu
İşverenler Prim Daire Başkanlığı Şube Müdürü
|
|||
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 35.2033 | 35.2667 | 35.1787 | 35.3196 |
EUR | 36.6076 | 36.6736 | 36.5820 | 36.7286 |
GBP | 44.0423 | 44.2719 | 44.0115 | 44.3383 |
Online | : | 56 | |
Bugün | : | 7.032 | |
Bu Ay | : | 338.139 | |
Bu Yıl | : | 4.603.788 | |
Toplam | : | 39.421.849 |