BÜLTENİMİZE ABONE OLUN |
T.C. DÜZCE VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü |
TARİH | : | 18.04.2014 | |
SAYI | : | 13334133-VUK-05-12 | |
KONU | : | Protez imalatı yapılan kişi adına düzenlenen faturanın bedelinin protez sahibinden vekaletname alınarak Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsili sırasında tahsil edilemeyen kısmın gider kaydedilip kaydedilemeyeceği hk. |
… |
İLGİ: …
İlgi kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanızın protez imalatı yaptığı, söz konusu protezler için kişiler adına düzenlediğiniz fatura bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'dan tahsili için protez sahibinden vekaletname aldığı, SGK tarafından fatura bedellerinin tamamının ödenmediğinden bahisle tahsilatını yapamadığınız fatura bedellerinin, gider pusulası düzenleyerek gider kaydedip kaydedilemeyeceği hususunda görüş talep edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 234 üncü maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu; bu belgenin birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edileceği; gider pusulasının işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva edeceği ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunacağı ile gider pusulalarının seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, özelge talep formu ve eklerinde de protez imalatında faturayı gerçek kişiler adına düzenlediğinizden dolayı borçlu Sosyal Güvenlik Kurumu olmayıp asıl borçlu protezi alan gerçek kişidir.
Anılan Kanunun "Şüpheli Alacaklar" başlıklı 323 üncü maddesinde; "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar zarar hesabına intikal ettirilir."
hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre, ticari kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi ile ilgili olarak dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecedeki küçük alacaklar şüpheli alacak sayıldığından yukarıda belirtilen şartları taşıyan alacaklar için karşılık ayrılması mümkün bulunmakta olup, bu şartlardan herhangi birisinin mevcut olmaması halinde ise şüpheli alacak kaydına imkan bulunmamaktadır. Alacağın yurt içinden veya yurt dışından olması bir önem taşımadığından yurt dışından olan alacaklar için de bu madde hükümleri geçerlidir.
Ayrıca dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklara karşılık ayrılabilmesi için borçlunun noter vasıtasıyla protesto edilmesi veya borcun (3. kişilere ispat açısından kanaat verici belge olacak şekilde) bir yazı ile istenmesi ve protestonun ya da yazının muhatabına ulaşmış olması gerekmektedir. Dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacakların tespiti açısından dava edilecek alacak için avukatlık ücreti, yargı harcı, notere yapılacak ödemeler ile posta giderleri toplamı dikkate alınarak tahmini bir dava maliyeti bulunacak ve bu tutar alacakla kıyaslanacaktır. Tahmini dava maliyetinin alacaktan daha büyük olması halinde, mahkemeye başvurulmadan protesto veya yazı ile bir defadan fazla istenerek tahsil edilemeyen alacak için pasifte karşılık ayrılması mümkün olabilecektir.
Buna göre, protez tesliminde bulunduğunuz kişinin fatura bedelinin tamamını veya bir kısmını (SGK'nın kendisine ödemediği tutar kadar) ödememesi durumunda, Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde belirtilen koşulların bulunması koşuluyla ödenmeyen kısmın hasılattan çıkarılması alacaklarda amortisman (şüpheli alacaklar veya değersiz alacaklar) hükümlerine göre mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, protezi teslim alan kişi (adına fatura düzenlenen) tarafından ödenmeyen alacak tutarının şirketinizce gider pusulası düzenlenerek gider kaydedilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
Yazdır |
Para Birimi | Döviz Alış | Döviz Satış | Efektif Alış | Efektif Satış |
USD | 35.1368 | 35.2001 | 35.1122 | 35.2529 |
EUR | 36.6134 | 36.6794 | 36.5878 | 36.7344 |
GBP | 43.9486 | 44.1777 | 43.9178 | 44.2440 |
Online | : | 15 | |
Bugün | : | 11.544 | |
Bu Ay | : | 355.380 | |
Bu Yıl | : | 4.621.029 | |
Toplam | : | 39.439.090 |