- 1. Genel Açıklama
Verginin en önemli ilkesi dayanağının yasa olmasıdır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün Değerli Konut Vergisi uygulamasının yasal dayanağı yoktur.
Gayrimenkuller üzerinden 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanuna göre vergi alınır. Emlak Vergisi Kanunu iki vergiyi düzenlemiştir. Bunlardan birisi Bina Vergisi, ikincisi Arazi Vergisidir. Bina Vergisi Emlak Vergisi Kanunun 1nci maddesi ile 11 inci maddesi arasındaki maddelerle düzenlenmiştir. Arazi vergisi ise aynı yasanın 12 inci maddesi ile 21 inci maddesi arasında düzenlenmiştir. Emlak Vergisi Kanunun diğer maddeleri Müşterek Hükümler başlığı altındadır. Yani “Müşterek Hükümler” hem arazi vergisi hem bina vergisi için geçerlidir.
Resmi Gazetenin 5.12.2019 günlü sayısında yayınlanan 7194 sayılı Kanunun 30, 31,32, 33,34,35,36,37 maddeleri ile “Değerli Konut Vergisi” başlığı altında Emlak Vergisi kanununa 42,43,44,45,46,47,48 ve 49uncu maddeler eklenmiştir.
Arazi vergisi arazi ve arsadan alınan vergi olarak iki konuyu içermektedir. 7194 saylı yasa ile Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen maddelerle bina vergisinde de ayrım yapılmış değerli sayılan binalar için ayrı vergileme hükümleri getirilmiştir. Dolayısıyla bina vergisinde de Değerli Konut Vergisi düzenlenerek ikili yapı oluşturulmuştur. Yani değerli konut vergisi de bina vergisidir.
- 2. Emlak Vergisi Kanunu’nda Verginin Matrahı ve Oranı Nedir?
Emlak Vergisi Kanunu hem bina vergisinde hem arazi vergisinde verginin matrahının vergi değeri olduğu belirtmiştir. Vergi değeri Emlak Vergisinin “Müşterek Hükümler” bölümünde 29uncu madde ile düzenlenmiştir. Buna göre;
- Arsa ve araziler için takdir komisyonlarınca takdir olunacak birim değerleri yani metrekare değeri saptanacaktır. Vergi alınacak arazi ve arsanın metrekaresi bu değerle çarpılarak vergi değeri bulunacaktır. Arsa değerini belirleyecek takdir komisyonu belediye başkanı veya tevkil edeceği memurun başkanlığı altında belediyenin yetkili bir memuru ile defterdarın görevlendireceği iki memur, tapu sicil müdürü ve ticaret odasınca seçilmiş bir üye ile mahalle ve köy muhtarlarından kurulur. Arazi değerini saptayacak takdir komisyonu ise valinin başkanlığı altında defterdar, tarım orman ve Köyişleri Bakanlığı il müdürü ile il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarından seçilmiş birer üyeden kurulur (VUK Md.72)
- Binalar için Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıklarınca birlikte saptanan ve ilan olunan metrekare normal inşaat maliyetleri ile arsa veya arsa payı değeri esas alınarak bulunacak değer vergi değeri olacaktır. Bu birim inşaat maliyetleri Resmi Gazete ile ilan edilecektir. Bu ölçülere karşı Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği on beş gün içinde Danışta’ya dava açabilecektir.
Vergi Usul Kanunun Mükerrer 49uncu maddesinde “Emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesi” başlığı altında yapılan düzenlemeye göre takdir komisyonlarının arsa ve araziye ait değer tespitine ilişkin yapacakları takdirler tarh ve tahakkuk işleminin yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlanarak ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlarına belediyelere tebliğ edilecektir. Kararlar kendilerine tebliğ edilen kurumlar onbeş gün içinde vergi mahkemesinde dava konusu yapabilirler. Dava aşaması bittikten sonra bu ölçüler kesinleşir.
Her dört yılda bir bina ve arazi değerleri yeniden belirlenerek ilan edilmek zorundadır. Dört yıl arasında da her yıl değerler VUK ununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranının yarısı ile çarpılarak artırılır.
Emlak vergisinin matrahı yukarıda verilen yöntemle belirlenir. Oran ise bina vergisinde binde bir, araziler için binde bir, arsalar için binde üçtür.
- 3. Değerli Konut Vergisinde verginin Saptanması
Değerli konut vergisi Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen maddelerle düzenlendiğine göre bina vergisidir. Bu niteliği göz önünde tutulduğunda Emlak Vergisi Kanunu’nda bina vergisinin oranını belirleyen binde bir hükmünden sonra 8inci maddenin “meskenlerde binde bir” hükmüne, değerli konutlar için
5.000.000.-TL ile 7.500.000.- Tl arasında olanlar için (binde3)
7.500.000.-Tl ile 10.000.000.-TL arasında olanlar için (binde6)
10.000.000.TL’yi aşanlar için (binde10)
Hükmünün eklenmesi yeterli olacak, başka bir hükme de gerek kalmayacaktı. Çünkü Emlak Vergisi Kanunu’nun müşterek hükümleri ile diğer konular çözülmüş olacaktı.
Oysa yazımızın konusu olan 7194 sayılı yasa ile yapılan düzenlemede Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce ilgili mevzuat kapsamında yapılan veya yaptırılan değerleme sonucunda değeri 42 inci maddede yer alan tutarı ( 5.000.000.-TL) aşan mesken nitelikli taşınmaz” hükmü ve bu hüküm nedeniyle yetkisi olmadığı halde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün (neye dayanarak belirlediği belli olmayan) yeni değerler belirlemesi konuya işin içinden çıkılmaz bir boyut kazandırmıştır.
TKGM nün bina değerleme yetkisi yoktur. Çünkü;
- Emlak Vergisi Kanunu’na 7194 sayılı yasa ile eklenen 42 inci maddede “bina vergi değeri veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri 5.000.000. Türk Lirası ve üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabi” olacaklardır. Dolayısıyla, binanın vergi değeri yoksa, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün değerleme yetkisi vardır. Binanın vergi değeri varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün değerleme yetkisi yoktur.
- 7194 sayılı yasa TKGM’ne yeni değer tespiti yetkisi vergi değeri olmayan binalar için verilmiştir. Vergi değeri olan binalar için değerleme yetkisi verilmemiştir. TKGM de, dayanaksız değil, belli kurallar içinde değerleme yapabilecektir. Şöyle ki; 7194 sayılı yasada değerlemenin “ilgili mevzuat kapsamında” yapılan olduğu açıkça belirtilmiştir. İlgili mevzuat ise Emlak Vergisi Kanunu’nun 29uncu maddesi ve VUK unun Mükerrer 49 uncu maddesidir. Dolayısıyla TKGM bu binaları ilgili mevzuat olan Emlak Vergisi Kanunu’nun 29 uncu maddesi ve Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen ölçülere bağlı kalarak değerleme yapacaktır.
- 7194 sayılı Yasada hiçbir değerleme ölçüsü verilmiş değildir. TKGM’nün ise ölçü yaratma yetkisi yoktur. Kaldı ki Emlak Vergisi Kanunu’nun 29 uncu madde ve VUK unun Mükerrer 49uncu madde hükümlerini TKGM göz önünde tutmak zorundadır. Gerçekten de TKGM tapu harcını bu hükümlere göre belirlenen tutar üzerinden hesaplamaktadır ve almaktadır.
- Vergi değeri belli olan binalar konusunda Tapu Kadastro Genel müdürlüğüne herhangi bir yetki verilmemiştir. 7194 sayılı yasa ile Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen 43 üncü madde TKGM’ne değerleme yetkisi değil, daha önce değerlenmiş değeri tebliğ yetkisi vermiştir. 43 üncü maddede TKGM’ne dayanaksız değerleme yetkisi(Anayasaya uygun ya da değil) verilmiş olsaydı. “İlgili mevzuat kapsamında yapılan” belirlemesi, yasada yer almazdı. TKGM’ünün kendi yaptığı değerleri tebliğ edeceği belirtilirdi. Bu değerlerin keyfi olarak herhangi bir yasal ölçü belirtilmeden TKGM’ce belirlenmesi yasaya uygun olur, ancak Anayasaya aykırı olurdu. Yasada ilgili mevzuat koşulu getirildiğine göre ilgili mevzuat gereği yapılan değer olması yasanın koyduğu önemli bir koşuldur. İlgili mevzuat ise Emlak Vergisi Kanunu’nun 29 uncu maddesi ve VUK’nun Mükerre 49 uncu maddesidir. EVK’nun 29 uncu maddesi ve VUK’nun Mükerrer 49 uncu maddesinden başka gayrimenkul değerlemesi ile ilgili bir mevzuat yoktur. EVK unun 29 uncu maddesi ve VUK unun Mükerrer 49 uncu maddesine göre yapılan değerler zaten vardır. Olmayanları “ilgili mevzuat”(EVK’unun 29 ve VUK’unun Mk.49 maddesi) çerçevesinde, değerleyecek, TKGM bu değerleri ilgililerine tebliğ edecektir. Tebliğ görevinin TKGM’ne verilmesinin nedeni bu değerler toplu olarak yalnız TKGM kayıtlarında vardır. İlgili mevzuat gereğince belirlenmiş değerler belediyelerde de vardır. Ancak yüzlerce belediyenin bunları ayrı ayrı konut maliklerine bildirmeleri çok zor hatta olanaksız olacağından bildirme (tebliğ) görevi TKGM’ne verilmiştir. TKGM’ne yapılacak itiraza gelince itiraz TKGM’ünün belirleyeceği değer konusunda değildir. Daha önce saptanmış vergi değerinde yanlışlık yapılmasıdır. TKGM “ilgili mevzuat gereğince yapılmış olan ya da “ilgili mevzuata göre” yapılması gereken ”500 bin liralık değeri yanlışlıkla 5 Milyon lira olarak tebliğ etmişse, bu yanlışlığın düzeltilmesi için itiraz edilecektir. Ya da yasanın muafiyet kapsamına aldığı mükellefiyeti tebliğ konusu yapmışsa, bunun düzeltilmesi istenecektir. Diğer yandan değerleme konusunda yetkisiz olduğunun TKGM de farkındadır. Bu nedenle tebliğ yazılarında Cumhurbaşkanlığının 2018 tarih ve 4 sayılı kararnamesini dayanak vermektedir. Anılan Kararnamenin konuyla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Anılan Kararnamede Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulunun görev ve yetkileri belirlenmektedir. Bu nitelikteki kararnamenin EVK’unun 43 üncü maddesinde sözü edilen ilgili mevzuat sayılması mümkün değildir. TKGM yasaların vermediği bir yetkiyi kullanarak değerleme yapıp ilgililere tebliğ ederek Anayasaya aykırı işlem yapmaktadır.
TKGM nün tebliğ ettiği değere karşı vergi mahkemesinde değil, idare mahkemesinde dava açılması gerekir. Çünkü TKGM nün yaptığı işlem bir vergi işlemi değildir. İdari bir işlemdir. TKGM ünün değer tebliğ işlemine karşı idare mahkemesinde dav açıldıktan sonra vergiyi tarh ve tahakkuk ettirecek gelir idaresine bağlı vergi dairesine de ihtirazi kayıtla beyanname verilmeli, ihtirazi kayıt göz önünde tutulmadan vergi tahakkuk ettirilirse, bu tahakkuka karşı da vergi mahkemesinde dava açılmalıdır.
- 4. Değerli Konut Vergisinin Tarh Ve Tahakkuku
Türk hukukunda tüm vergi düzenlemeleri yasa ile yapılmak zorundadır. Yasal dayanağı olmayan vergi düzenlemesi yapılamaz. Vergi almak için, vergi önce hesaplanacak (verginin tarhı), hesaplanan vergi tebliğ edildikten sonra tahakkuk edecektir. Vergiyi hangi idari birimin hesaplayacağı (tarh edeceği), tahakkuk ettireceği genel olarak Vergi Usul Kanununda vergiler itibariyle de ilgili vergi kanununda belirlenmiştir. Vergi usul kanununa göre vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilir(VUK md.4). Emlak Vergisi Kanunu’nda da bina vergisini tarh ve tahakkuk ettirecek vergi dairesinin belediye olduğu belirtilmiştir (EVK md.11).VUK una göre belediye de vergi dairesidir. Ancak EVK’na eklenen 47 inci madde ile vergiyi tarh ve tahakkuk ettirecek idare birimi taşınmazın bulunduğu yerdeki gelir idaresi başkanlığına bağlı vergi dairesi olduğu belirtilmiştir.
TKGM’ünün vergiyi tarh etme ve tahakkuk ettirme yetkisi yoktur. TKGM değerli konut vergisinin tarh ve tahakkuk etmesi için gerekli bilgileri toplamakla görevlendirilmiştir. Konut maliki TKGM’ünün bildirdiği değer üzerine yetkili vergi dairesine beyanname verecek, değerli konut vergisini bu beyan üzerine yetkili vergi dairesi tarh ve tahakkuk ettirecektir. Değerli konut vergisinin tarh ve tahakkukuna itiraz süreci vergi dairesi işleminden sonra başlayacaktır. Verginin TKGM’ce tebliğ edileceğine dair bir hüküm yoktur. Aksine verginin yetkili vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirileceği biçiminde açık hüküm vardır. Yasaya göre TKGM’ünün değerli konut vergisini tarh ve tahakkuk ettirme yetkisi yoktur. Yalnızca bina değerinin 5 Milyon lirayı aştığını ilgilisine tebliğ etme yetkisi vardır. Dolayısıyla TKGM’ünün bildirimine karşı yapılacak itiraz binanın değeri konusundadır. Binanın değeri konusundaki itiraz yargı merciine taşınacaksa bu itiraz da değerli konut vergisinin tarh ve tahakkuku ile ilgili değil, binanın değerinin ne olduğu ile ilgilidir. TKGM’ünün bina değeri ile ilgili bildirim aşaması sonlandıktan sonra Vergi dairesi tarh ve tahakkuk işlemi yaparsa itiraz aşaması başlayacaktır. TKGM ilgiliye değerli konut kapsamına girdiği bildiriminde bulunursa, TKGM’ne itiraz konutun değerli konut kapsamına girmediği biçiminde yapılacaktır. TKGM itirazı ret ederse bizim düşüncemize göre bunun bir önemi yoktur. Çünkü değerli konut kapsamına girsin ya da girmesin vergileme işlemi değerli konut ilgilisinin yetkili vergi dairesine beyanname vermesi ya da vermemesi ile başlayacaktır. Konut maliki değerli konut beyannamesi vermemişse, bunun gerektirdiği vergi ve ceza tarhı işlemini yetkili vergi dairesi yapacaktır. Vergi dairesinin tarh ve tahakkuk işleminden sonra itiraz hakkı doğacak ve konu yargıya gidecektir. Bizim görüşümüz anlaşmazlığı çözecek vergi mahkemesinin TKGM’ünün değerli konut vergisi kapsamına girip girmediği konusundaki işlemine bağlı kalmadan yasayı yorumlayarak girip girmediğine karar verecektir. Kişinin değerli konut vergisi olup olmadığı konusunda kuşkusu varsa, ihtirazi kayıtla beyanname verebilir. Vergi dairesince ihtirazi kayıt göz önünde tutulmaz vergi tarh edilirse, bu tarhiyata karşı itiraz yoluna gitmesi gerekir.
Sonuç olarak, TKGM’nün yetkisi olmadan ilgili mevzuata göre belirlenmiş vergi değerlerini değiştirip tebliğ etmesinin yasal dayanağı olmadığı gibi, değerli konut vergisi tarh ve tahakkuk ettirme yetkisi de yoktur. Değerli konut vergisini tarh ve tahakkuk ettirecek idari birim belediyelerdir.
Şefik Çakmak