2016-08-08
İFLAS ERTELEMEDE YENİ DÜZENLEMELER
15.07.2016 tarihinde kabul edilen, 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile İcra İflas Kanunu’nda iflas ertelemenin düzenlendiği 179 ve devamı maddelerde değişiklikler yapılmış, 179/c maddesi ilave edilmiştir.
İflasın ertelenmesi kurumu, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin mali darboğazı aşması ve ekonomi içinde üretken olmaya devam etmesini sağlamak amacıyla getirilmiştir. Ancak iflas erteleme başvuruları en çok alacaklıların haklarını etkilemekte, kötü niyetli başvurularda alacaklılar alacaklarına uzun süre veya hiç kavuşamamaktadır.
Getirilen yeni düzenlemeler ile borca batıklığın tespiti, iyileştirme projesinin nasıl olacağı ve uygulamaya yönelik düzenlemelerle iflas erteleme kurumunun daha sağlıklı işlemesi amaçlanmıştır.
Getirilen yeni düzenlemeler ve değişiklikler aşağıda sıralanmıştır:
1- İcra İflas Kanunu 179. Maddesinde “ borçların aktiften fazla olması” halinde iflas erteleme talebinde bulunulabileceği hükmü vardı. Yeni düzenlemede ise aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğunun tespit edilmesi halinde iflas erteleme talebinde bulunulabileceği kabul edilmiştir.
2- Uygulamada bazı yerlerde iflas erteleme kararının çok kolay alınabildiği gerekçesi ile şirket merkezleri taşınmakta ve iflas erteleme talebinde bulunulmakta idi. Bu tür kötü niyetli yaklaşımları önlemek için yapılan yeni düzenleme ile “ son bir yıldan uzun süre ile şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkeme” den iflas erteleme talebinde bulunulabileceği kuralı yer almaktadır.
3- Yeni yapılan düzenlemelerde iyileştirme projelerinin nasıl olması gerektiği ile ilgili hükümler getirilmiştir.
İyileştirme projesinde , yeni nakit kaynak konulması dahil nesnel ve gerçek kaynaklar ve önlemler bulunmalıdır.
İyileştirme projesinde, erteleme sürecinde işletme giderlerinin ve çalışma sermayesinin nasıl karşılanacağının gösterilmesi zorunludur. Uygulamada iflas erteleme talebinde bulunan bazı şirketlerin genel işletme ve üretim giderlerini karşılayamadıkları, elektrik, su, doğalgaz, kira giderlerini ödeyemedikleri, ancak aldıkları tedbir kararları ile takip yapılmasını ve ilgili şirketin kesinti yapmasını engelledikleri görüldüğünden işletme giderlerinin nasıl karşılanacağının iyileştirme projesinde gösterilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
İflas erteleme talebi ile birlikte iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bazı bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunlu hale getirilmiştir. Buna göre
- Mevcut borçların ödeme sürelerini ve tutarlarını,
- Alacaklıların adreslerini,
- Faaliyet gösterilen sektörün özelliklerine göre stoklar ile bunların bekleme sürelerini ve tutarlarını gösteren listelerin,
- Vergi dairesine sunulmuş son bilanço ve gelir tablosunun,
- Şirket veya kooperatife ait ticaret sicil tasdiknamesinin,
- İyileştirme projesinin ciddi ve inanılır olduğunu gösteren diğer belgelerin,
- İşletmenin devamlılığı esasına göre düzenlenmiş ara bilançoyla birlikte sunulması zorunludur.
Uygulamada ihtiyati tedbir kararı alındıktan sonra, yargılamanın uzaması için bilgi ve belgeler geç sunulmakta, yeniden bilirkişi raporu alınması gerekmekte, tedbir kararının sağladığı korumadan yararlanarak, karar verilmesi kasıtlı olarak geciktirilebilmekteydi. Bu nedenle belirtilen bilgi ve belgelerin taleple birlikte sunulması zorunluluğu getirilmiştir.
Belirtilen liste ve belgelerin iflasın ertelenmesi talebi ile birlikte sunulmaması halinde, mahkemece iki haftalık kesin süre verilecek ve bu süre içinde de sunulmaz ise iflas erteleme talebi ispat edilememiş sayılacaktır. Eğer borca batık olduğu da tespit edilirse iflas kararı verilecektir.
4- Üst üste iflas erteleme taleplerinin önüne geçmek amacıyla, daha önce iflasın ertelenmesinden yararlanmış olanların, uzatma dahil erteleme süresinin bitiminden itibaren bir yıl geçmeden iflas erteleme talebinde bulunamayacağı düzenlemesi getirilmiştir.
5- İflas erteleme talebi üzerine derhal görevinin gerektirdiği mesleki ve teknik yeterliliğe sahip, yeterli sayıda kayyım atanır. Daha önceki düzenlemede sadece kayyım atanacağı belirtilmekte idi, yeni düzenlemede kayyımın görevinin gerektirdiği mesleki ve teknik yeterliliğe sahip olması gerektiği belirtilmiştir.
6- İflas erteleme talebi, kayyımın atanması kararı, kayyımın görevleri, temsil yetkisi ve sınırları tescil edilmek üzere ticaret sicili müdürlüğüne gönderilecek ve ilan edilecektir. İlan hususu önceden de bulunmakta idi ancak yeni düzenlemede, alacaklıların iflasın ertelenmesi kararının ilanından itibaren 2 haftalık kesin süre içinde iflasın ertelenmesi şartlarının bulunmadığını ileri sürebilecekleri ve mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri hükmü getirilmiştir. Alacaklıların itiraz hakkına süre sınırı getirilmiştir.
7- Yargılama devam ederken verilebilecek tedbirler netleştirilmiştir. Mahkeme iflas erteleme başvurusunda bulunan şirketin/kooperatifin mal varlığını koruyucu tedbirleri alacaktır. Yargılama süresince 6183 sayılı Kanun’a dayalı takipler dahil yeni takip yapılmasını yasaklayabilir veya mevcut takiplerin durmasına karar verebilir. Bu süre içinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının da uygulanamayacağı hükmü getirilerek, ihtiyati haciz yolu ile borçlu şirketin durumunun ağırlaşmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
8- İflasın ertelenmesi yargılaması sırasında tedbir kararı verilmesi halinde, tedbir süresi iflasın ertelenmesi süresinden sayılacaktır. Mevcut uygulamada, yargılama uzadıkça tedbir devam etmekte, bazen tedbir süresi o kadar uzamaktadır ki nihai hükümle verilecek iflas erteleme süresinden çok daha fazlası tedbir yoluyla kullanılmaktadır. Bu düzenleme ile alacaklıların da uzun süre mağdur olmasının önüne geçilmek istenmiştir.
9- İflasın ertelenmesi yargılamasında tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü halinde aynı mahkemeye yapılacak itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir.
10- Atanan kayyım mahkemenin uygun göreceği sürelerde rapor verecektir. Raporlarda neler bulunacağı tek tek sayılmamakla birlikte, özellikle sermaye artırımı ödemelerinin gerçekliği ve bunların kullanım yerlerini de gösterecek şekilde düzenleneceği belirtilmektedir. Talepte bulunan şirketin faaliyet gösterdiği sektör dikkate alınarak dönemler itibariyle üretim miktarı, ham madde dengesi, üretim için kullanılan enerji miktarı gibi verilerin kayyım raporunda karşılaştırmalı olarak yer alması gerekmektedir.
11- Yeni düzenleme ile kayyımların özel bir sicile kaydı zorunluluğu getirilmiştir. Mahkemeler kayyımların özel sicile kaydının yapılması için, adalet komisyonu başkanlığına bildirimde bulunacaktır. Diğer taraftan bir kişi aynı anda en fazla 3 dosyada kayyım olarak atanabilecektir.
12- Yeni düzenlemeye göre yargılama devam ederken sadece bir kez revize iyileştirme projesi verilebilecektir. Mevcut uygulamada, çok anlamlı olmayan değişiklikler içeren yeni/ revize projeler sunulmakta, mahkeme her seferinde bilirkişi raporu almak zorunda kalmakta, bu şekilde yargılama gereksiz yere uzamaktaydı. Yeni düzenleme ile bilirkişi raporunda belirtilen olumsuz durumların bir defaya mahsus verilecek bir revize iyileştirme projesi ile giderilmesine olanak verilmiştir. Bu nedenle iyileştirme projelerinin çok iyi hazırlanması önem arz etmektedir.
13- İflasın ertelenmesi taleplerinde verilebilecek kararların neler olduğu da açıkça düzenlenmiştir.
- Mahkeme borca batık olan şirketin iyileştirme projesini ciddi ve inandırıcı bulur ve şirketi iflas ertelemye layık görürse iflasın ertelenmesine,
- Borca batık olmadığını tespit ederse, iflas erteleme talebi ile iflas davasının reddine
- Borca batık olmasına rağmen iyileştirilmesinin mümkün olmadığı görülürse iflasına karar verilecektir.
İflas erteleme kararı verilebilmesi için; borca batık olma, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması yanında, “mahkemenin borçluyu iflas ertelemeye layık görmesi” kriteri eklenmiştir. Madde gerekçesinde, Türk Medeni Kanunu 2. Maddesi’nde yer alan dürüslük kuralına değinilmiştir. Örnek olarak çifte veya sahte kayıt tutan, mal kaçıran, borçlarını saklayan, çok sık adres değiştirerek alacaklılarından kaçan ve mahkemenin yetkisine etki etmeye çalışan, ard arda birden çok kez iflasın ertelenmesi ve konkordato yoluna giden borçluların ertelemeye layık olmadıklarının kabul edilebileceği belirtilmiştir.
14- İflasın ertelenmesi kararı üzerine 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamayacağı, evvelce başlamış takiplerin duracağı hükmü bulunmaktaydı. 179/b maddesinde yapılan yeni düzenleme ile iflasın ertelenmesi kararı üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının da uygulanmayacağı hükmü getirilmiştir.
15- Mevcut düzenlemede iflas erteleme süresinin 1 yıl olacağı, ancak mahkemece uygun görülecek sürelerde uzatılabileceği, uzatma süreleri toplamının da en fazla 4 yıl olacağı belirtilmekte idi. Yeni düzenlemede uzatma süresi 1 yıl ile sınırlandırılmıştır. Uzatma talebi hakkında karar verilebilmesi için erteleme kararının kesinleşmesi bekletici sorun yapılacaktır. Uzatma yargılaması sırasında da sadece bir defa revize iyileştirme projesi verilebilecektir.
16- Yeni düzenleme ile İcra İflas Kanunu’ba 179/c maddesi eklenmiş ve bu maddede iflas erteleme talepleri üzerine verilen nihai kararlara karşı kanun yolları düzenlenmiştir. Buna göre,
- iflasın ertelenmesini talep eden, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde
- diğer ilgililer ise kararın ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurabilecektir.
Ayrıca bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı da aynı esaslara göre 10 gün içinde temyiz yoluna gidilebilecektir.
17- İcra İflas Kanunu'na eklenen Geçici 12. madde'ye göre, söz konusu değişiklikler, bu maddenin yürürlük tarihinden sonra yapılan iflas erteleme talepleri hakkında uygulanacaktır. ( 6728 sayılı Kanun'un yürürlüğünü düzenleyen 76. maddeye göre ilgili maddeler Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.)
NOT: 31.07.2016 tarih, 29787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. Maddesi ile olağanüstü halin devamı süresince İcra İflas Kanunu 179. Maddesi uyarınca şirket ve kooperatiflerin iflas erteleme talebinde bulunamayacağı hükmü getirilmiştir.
Av. Esma Gülbenk