Yazı fontu: Boyutu:
 

2015-07-26

SURİYELİLER ÜLKEMİZDE ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ


Ülkelerinde devam eden iç savaş nedeniyle ülkemize kaçan Suriyelilerin ucuz iş gücü olarak görülmesi nedeniyle özellikle vasıfsız eleman ihtiyacı olan işletmeler  tarafından kayıt dışı istihdam edildikleri gözlemlenmektedir.

Misafir konumunda bulunan bu kişilerin ülkemizde çalışılıp çalışamayacakları, çalışacak olmaları halinde çalışma izin belgesi almalarına gerek olup olmadığı, çalışma izin belgesi alınmaksızın çalıştırılmaları halinde ne gibi cezai müeyyidelerle karşılaşılacağı hususunda yaşanan tereddütler nedeniyle, bu yazımızda Suriyeli işçilerin hukuki statülerine yer verilmiştir.

Usul ve esaslar  6458 sayılı Kanun çerçevesinde belirlenmiştir.

Yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsam  ve uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda düzenlenmiştir.

Anılan kanun uyarınca;

-Ülkemizde münferit koruma talebinde bulunan  yabancılar “Uluslararası Koruma ” statüsüne,

-Kitlesel göç şeklinde gelen yabancılar ise “geçici koruma “ statüsüne

 tabi tutulmuşlardır.

Uluslararası koruma statüsüne tabi tutulan yabancılar kimlerdir?

6458 sayılı Kanun uyarınca mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma sınıfına giren kişiler, uluslararası koruma statüsü içinde yer almaktadır.

Anılan yasada,

-Mülteci  statüsünün; Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini,tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme

uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verileceği,

-Şartlı mülteci statüsünün, Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verileceği,

-İkincil koruma statüsünün, Mülteci veya şartlı mülteci olarak nitelendirilemeyen, ancak menşe ülkesine veya ikamet ülkesine geri gönderildiği takdirde;

a) Ölüm cezasına mahkûm olacak veya ölüm cezası infaz edilecek,

b) İşkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacak,

c) Uluslararası veya ülke genelindeki silahlı çatışma durumlarında, ayrım gözetmeyen

şiddet hareketleri nedeniyle şahsına yönelik ciddi tehditle karşılaşacak,

olması nedeniyle menşe ülkesinin veya ikamet ülkesinin korumasından yararlanamayan veya söz konusu tehdit nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancı ya da vatansız kişiye verileceği öngörülmüştür.

Geçici koruma statüsüne tabi yabancılar kimlerdir?

Geçici koruma statüsü, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve  uluslararası koruma statüsü belirleme işlemi yapılamayan yabancılara verilen bir statü olup, usul ve esaslar 22/10/2014 tarihinde yayımlanan Geçici Koruma Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.

Geçici koruma statüsü verilenler için kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenlenmekte, bu belgeye sahip olan kişiler  Türkiye de kalabilmekte, ayrıca geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verilmektedir.

Ayrıca bu Yönetmelik kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal grubamensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere de gönderilememektedir.

Suriyeliler geçici koruma statüsüne tabi tutulmuşlardır.

Ülkelerinde yaşanan iş savaştan kaçarak ülkemize gelen Suriyeliler, toplu olarak ülkemiz geldiklerinden ayrıca ülkelerine de dönemediklerinden Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce bu kişilere “geçici koruma” statüsü verilmiştir.

Suriyeli işçiler için çalışma izin belgesi alınması gerekir.

2015/19 sayılı Genelgede, 359 sayılı Kanuna göre mülteci olanlar ile 6458 sayılı Kanunda sayılan ikincil koruma statüsünde bulunan kişiler hakkında Kanun hükümlerinin Türk vatandaşlarına uygulandığı gibi uygulanacağı,  Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan denetimlerde bu durumda olan kişilerin çalışma izin belgesi olup olmadığına bakılmayacağı, şeklinde açıklama yapılmıştır.

Bu bağlamda, mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statüsü verilmiş olan yabancıların, bahse konu genelge de açıklandığı üzere çalışma izin belgesi alınmaksızın çalışmaları mümkün olmasına rağmen, geçici koruma statüsüne tabi Suriyelilere verilen geçici koruma kimlik belgesinin ikamet izni veya çalışma izin belgesi yerine geçmemesi nedeniyle bu kişiler için çalışmaya başlamadan önce çalışma izin belgesi alınması gerekmektedir.

Bakanlar Kurulunca usul ve esas belirlenmediğinden kaçak olarak ülkemize gelen  Suriyelilere henüz çalışma izni verilmemektedir.

Geçici Koruma Yönetmeliğinin 29. maddesinin;

Birinci fıkrasında, geçici korunanların çalışmalarına ilişkin usul ve esasların, Bakanlığın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirleneceği,

İkinci fıkrasında ise geçici koruma kimlik belgesine sahip olanların, Bakanlar Kurulunca belirlenecek sektörlerde, iş kollarında ve coğrafi alanlarda (il, ilçe veya köylerde) çalışma izni almak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurabilecekleri

Belirtilmiştir.

Hal böyle olmakla birlikte, ülkemize kaçak yollarla geçen Suriyelilerin çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar ile hangi sektör, iş kolu ve coğrafi alanlarda çalışabilecekleri hususunda Bakanlar Kurulunca henüz bir karar verilmediğinden,  yaklaşık 1.8 milyon Suriyeliye çalışma izin belgesi verilememektedir.

Öte yandan, çok az sayıda da olsa ülkemize yasal yollarla ulaşan Suriyelilerin usulüne uygun yapmış oldukları başvurular üzerine Çalışma Bakanlığınca uygun görülenlerine (yaklaşık  5 bin kişiye) çalışma izin belgesi verilmiştir.

Çalışma izin belgesi alınmaksızın çalıştırılan Suriyeliler için uygulanacak cezalar

4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun uyarınca Çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıranlara  her bir yabancı için 2015 yılına münhasıran 8.381,00 Türk Lirası idarî para cezası uygulanmakta, sözkonusu fiilin tekrarı halinde ceza tutarı bir kat artırımlı uygulanmaktadır.

Diğer taraftan, çalışma izin belgesi alınmaksızın çalıştırılan Suriyeli işçilerin sosyal güvenliklerinin de sağlanmamış olduğunun, başka bir ifade ile kayıt dışı çalıştırıldıklarının tespiti halinde, bu kişileri çalıştıranlar aleyhine 2015 yılı ikinci yarı dilimi için geçerli olmak üzere sigortalı işe giriş bildirgesinden dolayı 2.547,00 TL, ayrıca kayıt dışı çalıştırılan her bir ay için ayrı ayrı olmak üzere aylık prim ve hizmet belgesinden dolayı yine 2.547,00 TL idari para cezası uygulanmaktadır.

 Eyüp Sabri DEMİRCİ

 Sosyal Güvenlik Kurumu İşverenler Daire Başkanlığı

 

GÜLBENK MÜŞAVİRLİK
Adres: Mustafa Kemal Mah. 2155. Sk. Nep Office 4 K:2 D: 9-10 Çankaya ANKARA Tel : 0(312) 223-6314 Faks : 0(312) 223-5985