2011-11-21
Tasfiyeye giren işletme kooperatifinin vergilendirilmesi hk.
|
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü) |
|
|
TARİH |
: |
21.11.2011 |
SAYI |
: |
B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV- 4: 2010-14017.28.1034 |
KONU |
: |
Tasfiyeye giren işletme kooperatifinin vergilendirilmesi hk. |
…
İLGİ: …
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, tasfiyeye giren kooperatifinizin elinde bulunan gayrimenkullerin satılması sonucu elde edilen gelirin üyelere dağıtılmasının kurumlar vergisi açısından ne şekilde vergilendirileceği; satışın ne şekilde belgelendirileceği; satışın katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmayacağı, tabi olması halinde uygulanacak KDV oranı sorulmaktadır.
- GELİR VE KURUMLAR VERGİLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Muafiyetler" başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadaryönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13. maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre yukarıda belirtilen muafiyet şartlarına uyulmuş olması halinde kurumlar vergisinden muaf tutulacak kooperatifinize ait 23 adet işyerini kiraya vererek gelir elde etmesi ortak dışı işlem sayılacağından bu şartların ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 193 sayılı GVK.nun 75. maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, ikinci fıkrasının 2 numaralı bent hükmüne göre; iştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı kabul edilmektedir.
Diğer taraftan, GVK.nun 94. maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, yine söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir ve kurumlar vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Söz konusu maddenin tevkifat oranları belirlenen 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı nın 6/a bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz) tevkifat yapılacağı hükme bağlanmış olup, söz konusu tevkifat oranı % 15 olarak belirlenmiştir.
Bu itibarla, kooperatifinizin tasfiyeye girmesi nedeniyle satacağı arsa ve işyerlerinden elde ettiği kazancı ortaklara dağıtması halinde, bu ödemeler üzerinden GVK.nun 94. maddesine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması ve söz konusu tevkifatın muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, ortaklarınız tarafından elde edilen kar payının menkul sermaye iradı olarak GVK.nun 22, 85 ve 86. maddeleriçerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
213 sayılı VUK.nun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227. maddesinde "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.
Mezkur Kanunun 229. maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 231. maddesinin 5 numaralı bendinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232. maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları iş için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almakzorunda oldukları hükümaltına alınmıştır.
Öte yandan, VUK.nun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Bakanlığımıza, mükelleflere, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir. Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin banka, özel finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikine ilişkin açıklamalara 320, 323, 324, 332 ve 337 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 268 Seri Nolu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ve 1 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde yer verilmiştir.
Bahse konu Genel Tebliğler ile birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye'de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 5.000,00 TL. (332 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca 01.05.2004 tarihinden itibaren 8.000,00.- TL.) sını aşan tahsilat ve ödemelerinin banka, özel finans kurumları veya posta idareleri aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenecek belgeler ile tevsikinin zorunlu olduğu, 324 Sıra Nolu VergiUsul Kanunu GenelTebliği ile de; işletmelerin kendi ortakları ile diğer gerçek vetüzel kişilerle olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinin de belirtilen işlem tutarını aşması halinde tevsik kapsamında olacağı açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, kooperatifiniz tarafından, tasfiyeye girilmesi nedeniyle satışa konu edilecek arsa ve işyerleri için, satışın gerçekleştiği tarihten itibaren azami 7 (yedi) günlük süre içerisinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, arsa ve işyerlerinin satışı halinde elde edilecek kazancın ortaklara nakit olarak dağıtılması ve işlem tutarının 8.000,00.- TL'yi aşması durumunda ise; tahsilat ve ödemelerin; banka, özel finans kurumları veya posta idareleri aracılığıyla yapılması gerekeceği tabiidir.
- KATMADEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
3065 sayılı KDVK.nun,
- 1/1. maddesinde; Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
- 17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu,
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamında yer almadığı; istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, tasfiyeye giren Kooperatifinizin aktifinde kayıtlı olan ancak ticareti yapılan gayrimenkullerin satışı KDV Kanununun 17/4-r maddesinde düzenlenen istisna kapsamında yer almadığından, bu satış işleminin genel hükümlere göre KDV ye tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.