2015-02-04
TÜRKİYE’DE ÇALIŞAN YABANCILARLA İLGİLİ OLARAK BİLİNMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Bilindiği ve 4817 sayılı Kanunun uygulamasına ilişkin Yönetmelikte de belirtildiği gibi, yabancıların, Türkiye’de bir işverene ait işyerinde veya bağımsız çalışmaya başlamadan önce ilgili mercilerden izin almaları gerekmektedir. Çalışma izinleri yabancılara belirli bir işyerinde çalışmak üzere verilmekte olup, yabancıların izne konu işyerinden ayrılmaları halinde alınmış olan izin geçerliliğini kaybetmektedir.
Bu makalemizde, Türkiye’de yabancı uyruklu personel çalıştırılması halinde aşağıda belirtilen hususların göz önünde tutulması gerekmektedir:
I- Çalışma izin türleri üç gruba ayrılmaktadır:
a-Süreli çalışma izni;
Süreli çalışma izni, hizmet akdinin veya işin süresine göre, belirli bir işyeriveya işletmede ve belirli bir meslekte çalışmak üzere en çok bir yıl geçerli olmak üzere verilen izin türüdür. Bir yıllık çalışma süresinden sonra ise, izin önce üçyıla kadar, üç yıllık çalışma süresinin sonunda da altı yıla kadar uzatılabilmektedir.
b- Süresiz çalışma izni;
Türkiye’de yasal ikamet süresi kesintisiz en az sekiz yıl olan veya toplam altıyıllık çalışması bulunan yabancılara süresiz çalışma izni verilebilmektedir.
c- Bağımsız çalışma izni;
Herhangi bir işverene ait işyerinde çalışmaksızın kendi nam ve hesabına bağımsız çalışacak yabancılara, Türkiye’de en az beş yıl yasal ve kesintisizolarak ikamet etmiş olmaları koşuluyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca bağımsız çalışma izni verilebilmektedir. Bu izin türü genellikle kendi ofis veya muayenehanelerinde görev yapacak yabancı doktor, eczacı ve avukatlar için söz konusu olmaktadır.
II- Çalışma izin başvuru nasıl yapılmalıdır?
Çalışma izin başvuruları iki şekilde yapılabilmektedir.
Türkiye’de ikamet eden ve en az altı ay süreli ikamet izni olan yabancıların çalışma izin başvurularını doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapmaları gerekmektedir.Bu kapsama girmeyen, yani Türkiye’de ikamet etmeyen ya da çalışma izni bulunmayan yabancıların ise başvurularını Ülkemizin dış temsilciliklerine yapmaları gerekmektedir.
Diğer taraftan, Bakanlığa yapılacak izne ilişkin başvurularınelektronik ortamda yapılması ve kağıt ortamda imzalanarak ilgili Yönetmelikekindeki belgelerle birlikte aynı Bakanlığa intikal ettirilmesi gerekmektedir. (Çalışma izin başvuruları işverenlerin PTT şubelerinden alacakları e-devletşifresi ile www.turkiye.gov.tr üzerinden yapılmaktadır.)
Öte yandan, yapılan son düzenlemeye istinaden Bakanlıktan alınan çalışma izinleri aynızamanda ikamet izni yerine de geçmektedir. Bu nedenle,adı geçen kişiler içinayrıca ikamet izni alınmasına gerek kalmamıştır.
III- Çalışma izni verilirken aranan kriterler;
Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü maddesi uyarınca;
a) Çalışma izni talep edilen işyerinde her bir yabancı için en azbeş Türk vatandaşının istihdamı gerekmektedir.(5 kişilik istihdam şartı, iznin son altı aylık döneminde aranılmaktadır)
b) İşyerinin ödenmiş sermayesinin en az 100.000 TL veya brüt satışlarının en az 800.000 TL veya son yıl ihracat tutarının en az250.000 ABD Doları olması gerekmektedir.
c) İzin isteyen şirket ortağı yabancının, 40.000 TL’den azolmamak üzere sermaye payının en az yüzde 20 olması koşulu aranmaktadır.
IV- Çalışma izin talebinde bulunulan yabancılara ödeneceken düşükücretler, meslekler ve yapılan işlere göre değişmektedir. Örneğin bu ücretler en az;
a) Üst düzey yöneticiler için asgari ücretin 6,5 katı,
b) Birim amirleri ile mühendis ve mimarlar için asgari ücretin 4katı,
c) Uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalışacaklar, öğretmenler ilepsikolog,fizyoterapist, müzisyen ve sahne sanatçısı unvanlarındaçalışacak yabancılar için asgari ücretin 3 katı,
d) Ev hizmetlerinde çalıştırılacak yabancılar için en az asgari ücret,
e) Satış elemanı, pazarlama-ihracat görevlisi vb. görevlerde çalışacakyabancılar için asgari ücretin 1,5 katı,
f) Turizm-Animasyon organizasyon firmalarında akrobat ve benzeriunvanlarda çalışacak yabancılar ile masör, masöz ve SPA terapisti gibiişlerde çalışacak yabancılar için asgari ücretin 2 katı olması,
gerekmektedir.
V-Çalışma İzninin Verilmesi
1. Bilindiği gibi, çalışma izin başvuruları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılmakta, Bakanlık, bu başvuruları ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirerek, çalışma izinlerini vermektedir.
2. Bakanlık bu izinleri verdiğinde, işverenin yanı sıra, İçişleri Bakanlığına, ilgili valiliğe (il emniyet md.) veSGK il müdürlüğüne on-lineolarak bildirmektedir. İzin başvurusu reddedilenler ise ilgili İŞKUR il müdürlüğüne bildirilmektedir.
3. Çalışma izin belgesini alan yabancıların, bu belgeyi aldıkları tarihten itibaren
en geç 90 gün içinde ilgili dış temsilciliğimizemüracaat ederek Çalışma Vizesi talebinde bulunmaları, ülkemize girişyaptıkları tarihten itibaren en geç otuz gün içinde de İçişleri Bakanlığına (İlEmniyet Müdürlüklerine) ikamet tezkeresi almak için başvurmaları gerekmektedir.
VI- Çalışma İzinlerinin Uzatılması
Yabancıların, çalışma izinlerinin sona ermesinden iki ay önce izin uzatma başvurusunu yapmaları gerekmektedir. Bununla birlikte, Bakanlıkça, çalışma izin süresi bitiminden itibaren en geç 15 gün içinde yapılan uzatma başvuruları da değerlendirmeye alınmaktadır.
VII-Çalışma izni verilen tüm yabancıların 5510 sayılı Kanunun 4/a maddesine göre sigortalı olmaları zorunludur. Dolayısıyla kendilerinden işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta primlerinin kesilerek ödenmesi gerekmektedir.(Kendi ülkesinde sigortalı olduğunukanıtlayanların ise Ülkemizde sigortalı olmaları yasal olarak mümkün bulunmadığından SGK’ya ayrıca prim ödemelerigerekmeyecektir.
VIII- Sonuç;
Yukarıda da belirtildiği gibi, yabancı uyrukluların Ülkemizde çalışabilmeleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına usulüne uygun olarak başvurarak izin almaları gerekmektedir. Çalışma izninin alınması ise bazı koşullara ve prosedüre bağlı olup, gerek başvuru sahiplerinin, gerekse işverenlerimizin bu koşulları yerine getirmeleri zorunludur. Yabancı uyrukluların çalışma izni almadan işyerlerinde sigortasız olarak çalıştırılmaları halinde, ilgili mevzuatta öngörülen idari para cezalarının uygulanması kaçınılmaz olacağı gibi, bu durumda işverenlerin prim teşvikleri gibi bazı kolaylıklardan yararlanmaları da mümkün olamayacaktır.
Hadi EYCE
SGK Uzmanı