2011-04-05
Finansal kiralamalarda kiracı ile satıcı firma arasındaki mahsuplaşmanın finansal hareket taşımaması halinde tevsik zorunluluğu kapsamında olmadığı Hk.
|
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü |
|
|
TARİH |
: |
05.04.2011 |
SAYI |
: |
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-239 |
KONU |
: |
Finansal kiralamalarda kiracı ile satıcı firma arasındaki mahsuplaşmanın finansal hareket taşımaması halinde tevsik zorunluluğu kapsamında olmadığı Hk. |
…
İLGİ: …
İlgide kayıtlı dilekçenizde 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'na istinaden, finansal kiralama sözleşmesi ile kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığınız malı, kiracıya kira bedeli karşılığında kiraladığınız, bu işlem sırasında kiracıların satıcı firmaya, finansal kiralama yoluyla kiralayacakları malların bedelinin bir kısmını, avans olarak talep edilmesi, sözleşmenin düzenlenmesi aşamasında malın başka bir firmaya satılmasının önlenmesi gibi muhtelif nedenlerle kendilerinin ödediğini, sözleşmenin tamamlanmasından sonra da mal bedelinin kiracı tarafından ödenmemiş kısmının şirketiniz tarafından satıcı firmaya ödendiğini, kiracı tarafından satıcıya başlangıçta ödenmiş kısmın ise kiracınızdan tahsil edilecek kira bedellerine mahsup edildiğini, bu tür mahsup işlemlerinde finansal bir hareketten, nakit hareketinden bahsedilmeyeceğinden VUK.nun 320, 323 ve 324 Sıra No.lu Genel Tebliğleri kapsamında nakit ödeme ve tahsilatın söz konusu olmadığını, söz konusu cari hesapların karşılıklı mahsup yolu ile kapatıldığını belirterek, yapılan bu işlemin tebliğlere aykırı olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
213 sayılı VUK.nun Mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Bakanlığımıza, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka veya benzeri finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.
Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun kapsamı, işlem tutarı, başlangıç tarihi ve uygulama esasları, yayımlanan 320-323-324 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde düzenlenmiştir.
Söz konusu tebliğlerde ayrıntılı olarak belirtildiği üzere;
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye'de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 10.000 TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerinin (01.05.2004 tarihinden sonra 8.000 TL'yi aşan tutarlar) banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunludur. Tespit edilen tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin, banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracılığıyla yapılması ihtiyaridir.
Yine;
Tespit edilen tutarı aşan avansların da banka veya özel finans kurumları ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki zorunludur.
İşletmelerin kendi ortakları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinde işlem tutarının 8.000 TL'yi aşması halinde de tahsilat ve ödemelerin banka veya özel finans kurumları ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki zorunludur.
8.000 TL'yi aşan mal ve hizmet bedelinin farklı tarihlerde ödenmesi halinde de her bir ödemenin tahsilat ve ödemenin yapılacağı kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsiki zorunludur.
VUK.nun Mükerrer 257. maddesindeki yetkiye dayanılarak 320-323-324 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan düzenlemeler ile ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amaçlanmaktadır.
Dilekçenizde bahsedildiği üzere; mahsup işlemi kiracı ile satıcı firma arasında daha önce gerçekleşmiş nakit hareketlerine dayalı olduğundan, hesapların karşılıklı olarak mahsup yoluyla kapatıldığı durumda finansal bir hareketten bahsedilemeyeceğinden, mahsup yoluyla kapatılan tutarların banka veya özel finans kurumları ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki de zaten mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.