Yazı fontu: Boyutu:
 

2012-01-10

Hisse senetlerinin itibari değeri ile satış değeri arasında oluşacak olumlu farkın kurum kazancından istisnası Hk


  T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
 

 

  TARİH : 10.01.2012
SAYI : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-104
KONU : Hisse senetlerinin itibari değeri ile satış değeri arasında oluşacak olumlu farkın kurum kazancından istisnası Hk.

İLGİ: …

İlgi (c)'de kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, şirketinizin sermayesinin 500.000,00 TL (Beşyüzbin Türk Lirası) olduğunu ve tamamının ödendiğini, Almanya'dan bir fon kuruluşunun şirketinize ortak olmayı teklif ettiğini ve şirket sermayenizin 980.000,00 TL (Dokuzyüzseksenbin Türk Lirası)'ye yükseltilerek toplam 480.000,00 TL (Dörtyüzseksenbin Türk Lirası)'lik ortaklık verileceğini, bunun karşılığında fon kuruluşunun 85.000.000 EURO (Seksenbeş milyon) bedel ödeyeceğini belirterek, hisse senetlerinin itibari değeri ile satış değeri arasındaki olumlu farkın kurumlar vergisinden istisna olup olmadığı ile yabancı fon kuruluşunun ortaklıktan çıkmak istediğinde ve mevcut hissesini ortaklara veya üçüncü şahıslara satması durumunda elde edeceği kazancın vergilendirilmesi hususlarında Başkanlığımız görüşlerini sormaktasınız.

Bilindiği üzere, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Tam ve dar mükellefiyet" başlıklı 3. maddesinin ikinci fıkrasında, dar mükellefiyetin tanımı yapılmış olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendinde, Türkiye'de elde edilen diğer kazanç ve iratlar, dar mükellefiyette kurum kazancının oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır.

Aynı Kanunun "İstisnalar" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasının (ç) alt bendinde, anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibari değeri aşan kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.

Diğer taraftan, aynı Kanunun "Safi kurum kazancı" başlıklı 22. maddesinin birinci fıkrasında da, dar mükellef kurumların işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı, ikinci fıkrasında ise dar mükellefiyete tabi kurumların ticari veya zirai kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, GVK.nun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye'de yapılmakta olan ticari veya zirai faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancının bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edileceği belirtilmiş; Kanunun 26. maddesinde ise özel beyan zamanı tayin olunan gelirler hakkında ayrıntılı hükümlere yer verilmiştir.

193 sayılı GVK.nun "Değer artış kazançları" başlıklı mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde ise, ivazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançların değer artış kazancı olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun "Safi kurum kazancı" başlıklı mükerer 81. maddesinde de konu ile ilgili olarak ayrıntılı hükümler yer almaktadır.

5281 sayılı Kanunun 30. maddesiyle 01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere GVK.nuna eklenen geçici 67. maddede;

"1) Bankalar ve aracı kurumlar takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla;

a) Alım satımına aracılık ettikleri menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış bedelleri arasındaki fark,

b) Alımına aracılık ettiklerimenkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının itfası halinde alış bedeli ile itfa bedeli arasındaki fark,

c) Menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının tahsiline aracılık ettikleri dönemsel getirileri (herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan),

d) Aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler Üzerinden % 15 oranında vergi tevkifatı yaparlar.

…"

denilmektedir.

16.04.1985 tarihinde imzalanan, 09.07.1986 tarih ve 19159 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Türkiye Cumhuriyeti İle Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir Ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması"nın "Sermaye Değer Artışı Kazançları" başlıklı 13. maddesinde,

"1. 6. Maddenin 2. fıkrasında tanımlanan bir gayrimenkul varlığın elden çıkarılmasından elde edilen kazanç bu varlığın yer aldığı Akit devlette vergilendirilebilir.

2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlıkların veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı bir sabit yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu işyerinin veya sabit yerin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

3. Bu Maddenin 1. ve 2. fıkralarında değinilenler dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç yalnızca, elden çıkaranın mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilebilecektir.

Bununla beraber, diğer Akit Devlette doğan ve bundan bir önceki cümlede bahsedilen sermaye değer artış kazançları, alış ve satış arasındaki süre bir yılı aşmadığı takdirde bu diğer Akit devlette de vergilendirilebilecektir."

hükmü yer almıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin 980.000,00 TL'ye (Dokuzyüzseksenbin Türk Lirası) arttırılacak sermayesinin 480.000,00 TL (Dörtyüzseksenbin Türk Lirası) olan bölümüne karşılık Almanya mukimi yabancı bir fon kuruluşundan almış olduğu 85.000.000 EURO (Seksenbeş milyon)'luk teklif sonucunda oluşan olumlu farkın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Almanya mukimi fon kuruluşunun şirketinizin hisselerini elden çıkarması dolayısıyla sağlayacağı kazancın, alış ve satış arasındaki sürenin bir yılı aşması ve gelirin, Türkiye-Almanya ÇVÖ Anlaşmasının fesh edildiği 01.01.2011 tarihinden önce elde edilmiş olması koşuluyla, söz konusu Anlaşmanın 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yalnızca Almanya'da vergilendirilmesi gerekmektedir. Alış ve satış arasındaki sürenin bir yılı aşmaması ya da gelirin 01.01.2011 tarihinden sonra elde edilmesi halinde ise söz konusu kazanç, iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde Türkiye'de de vergilendirilebilecektir.

Bu durumda, hisselerin satış işleminin GVK.nun geçici 67. maddesi hükümleri çerçevesinde banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla yapılması halinde, anılan maddenin birinci fıkrasına göre alış ve satış bedelleri üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle, satışın banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla yapılmaması halinde ise GVK.nun mükerrer 81. maddesi hükmüne göre belirlenecek kazanç, Kurumlar Vergisi Kanununun özel beyana ilişkin hükümlerine göre vergilendirilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

GÜLBENK MÜŞAVİRLİK
Adres: Mustafa Kemal Mah. 2155. Sk. Nep Office 4 K:2 D: 9-10 Çankaya ANKARA Tel : 0(312) 223-6314 Faks : 0(312) 223-5985