2012-09-07
K2 belgesi almak için, adi ortaklık adına tescilli aracın ortaklardan biri adına devredilmesi durumunda, araca ilişkin yapılan giderlerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hk.
|
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) |
|
|
TARİH |
: |
07.09.2012 |
SAYI |
: |
B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[40-2012/467]-2737 |
KONU |
: |
K2 belgesi almak için, adi ortaklık adına tescilli aracın ortaklardan biri adına devredilmesi durumunda, araca ilişkin yapılan giderlerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hk. |
…
İLGİ: …
İlgide kayıtlı dilekçenizde, Başkanlığımıza bağlı … Vergi Dairesi Müdürlüğünde … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, adi ortaklık olarak ahşap mobilya alımı ve satımı işinden dolayı faaliyet gösterdiğinizi, müşterilere mal teslimi yapılmak üzere ortak olarak iş bünyesinde kullandığınız ve vergi dairesine kayıtlı bulunan aracınızla mal teslimlerini kendinizin yaptığı, adi ortaklığınıza ait taşıt için K2 yetki belgesi talebinizin olduğu, ancak Karayolları Taşıma Yönetmenliğince taşıta ait kaydın ortaklar adına olmasından dolayı talebinizin reddedildiği belirtilerek, iş yerinde kullandığınız taşıtın tek bir ortak adına tescil edilmesi halinde araca ilişkin yapılan masrafların gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520. maddesinde yer alan düzenlemede adi ortaklık iki veya daha çok kişinin emeğini ya da malını bir amaca ulaşmak için birleştirdikleri bir sözleşme türü olarak tanımlanmaktadır. Adi ortaklığın amacı, ortakların sorumlulukları, sermayesi, borçları ve alacakları bu kanunda düzenlenmiştir. Adi ortaklık tüzel kişiliği haiz olmayıp Borçlar Kanunu hükümlerine göre kurulur ve son bulur.
Borçlar Kanunu'nun 534-538. madde hükümleri kapsamında iştirak halinde mülkiyet esasına göre faaliyet sürdüren adi ortaklıklar elde ettikleri gelirin vergilendirilmesi açısından bağımsız bir ünite olarak kabul edilmemiştir. Ticari faaliyette bulunan adi ortaklıklarda her bir ortağın payına düşen kazanç ayrı ayrı ticari kazanç sayılmıştır. Ortaklar kendi paylarına düşen karlarını ticari kazanç olarak münferiden beyan etmek zorundadırlar. Ancak adi ortaklık KDV yönünden vergi mükellefi gelir stopaj yönünden ise vergi sorumlusu olarak kabul edilmiştir.
193 Sayılı GVK.nun 40. maddesinde, ticari kazancın tespitinde nelerin gider olarak indirilebileceği sayılmış olup; aynı maddenin 5. ve 7. bentlerinde safi kazancın tespitinde kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, VUK.nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerinin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılmayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; Karayolları Taşıma Yönetmeliğince K2 belgesi almak için tüzel kişiliği olmayan adi ortaklık adına tescilli aracın ortaklardan biri adına devir edilmesi durumunda, aracın adi ortaklık envanterine kayıt edilerek yapılan işte birfiil kullanılması halinde araca ait giderler ve amortismanın indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.