2020-06-12
......in Hasılat esaslı vergilendirme uygulamasından yararlanıp yararlanmayacağı hk.
TARİH |
: |
12.06.2020 |
SAYI |
: |
33775506-130[KDV 53.01.53]-E.52015 |
KONU |
: |
......in Hasılat esaslı vergilendirme uygulamasından yararlanıp yararlanmayacağı hk. |
İlgi: 08.04.2019 tarihli ve
sayılı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda;
-Üç ortak adına özel halk otobüsü işletmeciliği faaliyetinde bulunmak üzere adi ortaklık olarak KDV mükellefiyeti tesis edilip, ortaklık adına belediyeye ait toplu taşıma hattı işletildiği,
-Özel halk otobüsü işletmeciliği faaliyetine ilişkin gelirlerin tamamının elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil edildiği,
-Ortakların her biri adına ayrı ayrı mükellefiyet kayıtlarının bulunduğu, adi ortaklıktan bağımsız olarak her bir ortağın öğrenci ve işçi taşıma servis hizmeti ile şehirlerarası taşıma hizmeti verdiği
belirtilerek adi ortaklık olarak hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 38. maddesinde;
"Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28. maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.
Birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar.
Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamazlar. Cumhurbaşkanı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları itibarıyla belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."
hükmü yer almaktadır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin;
-"Adi Ortaklıklarda Vergileme" başlıklı (I/B-7.) bölümünde;
"KDV uygulamasında adi ortaklıklar, bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre; adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerinin ortaklarından ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın KDV ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerekir."
-"Uygulama Kapsamına Alınanlar" başlıklı (V/A-2.5.) bölümünde;
"Diğer taraftan, mükelleflerin bu kapsamda vergilendirilebilmeleri için münhasıran otobüsle toplu taşıma faaliyetinde bulunulması gerekmektedir. Bu faaliyetin yanında başka faaliyetleri de bulunan mükellefler bu uygulamadan faydalanamazlar..."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, KDV uygulamasında adi ortaklıklar, bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahip olup, ortaklığın KDV ile ilgili hesapları, ortakların şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı tutulduğundan, adi ortaklık olarak münhasıran otobüsle toplu taşıma faaliyetinde bulunmanız ve mezkur Tebliğin (V/A-2.5) bölümünde belirtilen şartları sağlamanız halinde hasılat esaslı vergilendirme usulünden faydalanmanız mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.