2020-06-12
Ferdi işletmenin limited şirketine devri halinde ferdi işletmenin çektiği kredilerin faizlerinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.
TARİH |
: |
12.06.2020 |
SAYI |
: |
49327596-125.06[KVK.2019.ÖZ.5]-E.87823 |
KONU |
: |
Ferdi işletmenin limited şirketine devri halinde ferdi işletmenin çektiği kredilerin faizlerinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı. |
İlgi:
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin 11/12/2018 tarihinde şahıs firması ile birleşerek şahsa ait işletmeyi tüm aktif ve pasifiyle devir aldığı, devir alınan işletmeye ait pasif kısımda daha önce kullanılan ve ödemeleri devam eden rotatif ve taksitli banka kredileri bulunduğu belirtilerek, bu kredilerin faiz giderlerinin şirketiniz tarafından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artış kazancı hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede, ferdi işletmenin bilançosunun aktif ve pasifiyle bütün halinde bir sermaye şirketine devrolunması, devrolunan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermaye tutarında ortaklık payı alması (bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır) durumunda bu devir nedeniyle değer artış kazancı hesaplanmayacak ve vergileme yapılmayacaktır.
Öte yandan, devir nedeniyle ferdi işletme sona ereceğinden işletmenin devir tarihine kadar olan ticari kazancının yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edileceği tabiidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 180. maddesinde; "(1) Bir şirket hukuki şeklini değiştirebilir. Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır." hükmü ile 182 ve 193. maddeleri arasında şirketlerin tür değişikliğine ilişkin hükümler yer almaktadır.
Mezkur Kanunun 194. maddesinde ise; "(1) Bir ticari işletme, bir ticaret şirketiyle, onun tarafından devralınmak suretiyle birleşebilir. Bu hâlde devralan ticaret şirketinin türüne göre 138 ilâ 140, 142 ilâ 158 ve ortak hükümlere ilişkin 191 ilâ 193. madde hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
(2) Bir ticari işletmenin bir ticaret şirketine dönüşmesi hâlinde 182 ilâ 193. maddeler kıyas yoluyla uygulanabilir.
(3) Bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülebilmesi için, söz konusu ticaret şirketinin paylarının tümü, ticari işletmeyi işletecek kişi veya kişiler tarafından devralınmalı ve ticari işletme bu kişi veya kişiler adına ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu hâlde, ticari işletmeye dönüştürülen ticaret şirketi, bir kollektif veya komandit şirket ise mezkûr ticaret şirketinin borçlarından, ticari işletmeyi işletecek kişi ve kişiler ile ticaret şirketinin eski ortakları da 264. maddedeki zamanaşımı süresince sıfatlarına göre müteselsilen sorumlu olurlar. Dönüştürmeye bu Kanunun 264 ilâ 266 ncı maddeleri de uygulanır.
(4) 182. maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklıdır." hükümlerine yer verilmiştir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan bent hükmü uyarınca, genel giderlerin kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan, Türk Ticaret Kanununun 11. maddesinde; "Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir." hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi işletmenin Gelir Vergisi Kanununun 81. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre aktif ve pasifiyle birlikte şirketinize devredilmesi sonucunda devir alınan ferdi işletmenin daha önce kullanmış olduğu banka kredilerine ilişkin faiz giderlerinin devir tarihinden sonraki kısmının, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olması kaydıyla, devralan şirketiniz kayıtlarında izlenmesi ve kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, söz konusu işlemlerde muvazaalı bir durumun tespiti halinde gerekli cezai işlemlerin yapılacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.