Yazı fontu: Boyutu:
 

2014-09-12

6552 SAYILI TORBA YASA İLE SOSYAL GÜVENLİK KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER


6552 sayılı Torba Yasa ile Sgk da yapılan değişiklikler aşağıda açıklanmıştır.

1- 5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “55” ibaresi “50” ve sekizinci fıkrasında yer alan “malûl” ibaresi “ağır engelli” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklikle, maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için yaş şartı 55 yerine 50 olarak dikkate alınacaktır. Ayrıca, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecedeki malûl çocukları, “Ağır Engelli” olarak değerlendirilecektir.

2- 5510 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile, yer altı (maden) işyerlerinde çalışan sigortalıların, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartı aranmayacaktır.

3- Manisa ilinin Soma ilçesinde 13/5/2014 tarihinde meydana gelen maden kazası sonucunda ölen sigortalıların hak sahipleri için bazı özel ve cazip olanaklar sağlanmış bulunmaktadır. Nitekim, söz konusu maden kazası sonucunda ölen sigortalının; Kuruma olan her türlü borçları terkin edilecek ve hak sahiplerine bu Kanun hükümlerine göre 13.05.2014 tarihinden geçerli olarak aylık bağlanacaktır. Bu Kanunda öngörülen primlerin eksik olan kısmı ise Maliye Bakanlığınca Kuruma ödenecektir.

A-    İş Sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzenlemeler:

1- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde geçen “işyeri hekimi ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde” ibaresi; bendin sonuna “Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan ancak 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler.” cümlesi eklenmiştir.

2- 6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde yapılan  değişiklik sonucunda, bu Kanun kapsamında alınması gereken sağlık raporlarının işyeri hekiminden alınacağı öngörülmüştür. 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri içinse bu raporlar, kamu hastaneleri veya aile hekimlerinden de alınabilecektir.

Yabancıların çalışma izinleri :

4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinde yapılan değişiklikle,  Ülkemizin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe ve 11/4/2014 tarihinden önce süresiz çalışma izni verilmiş olan yabancıların hakları saklı kalmak kaydıyla; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izni ile kalmış olan veya en az sekiz yıl kanuni çalışması olan yabancılara, süresiz çalışma izni verilebilecektir.

Süresiz çalışma izni verilen yabancılar, ayrıca 6458 sayılı Kanunda belirtilen uzun dönem ikamet izninin sağladığı haklardan yararlanacaklardır.

Süresiz çalışma izni yabancının veya işvereninin talebiyle ya da 6458 sayılı Kanunda sayılan uzun dönem ikamet izninin iptalini gerektiren hallerde iptal edilecektir.

Çalışma izni verilen yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışlarına ilişkin kayıtlar İçişleri Bakanlığı tarafından Çalışma Bakanlığına bildirilecektir.

Yabancı ülkede geçen çalışma sürelerinin borçlanılması:

1- 3201 sayılı Kanunda yapılan düzenleme uyarınca,Türk vatandaşları ile sonradan Türk vatandaşlığını kaybedenlerin 18 yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilebilecektir.

2- 3201 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasına eklenen hüküm ile,

Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecektir.

Ev hizmetlerinde çalışanlar  (Bu düzenleme 01.04.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir) :

1- Çalışma süresi 10 günden fazla olanlar:

Bilindiği gibi, daha önce ev hizmetlerinde ücretle ve en az 30 gün süreyle çalışanlar sigortalı sayılmaktaydı. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yapılan düzenlemeyle, bundan böyle ev hizmetlerinde ücretle aynı kişi yanında (ay içinde kesintili de olsa) 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanlar sigortalı sayılacaktır. Ancak bunlar ile ilgili işe giriş bildirgeleri, diğer sigortalılardan farklı olarak işverenler tarafından en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar verilecektir. Bu süre içinde yapılmayan bildirim içinse işverene bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır.

2- Çalışma gün sayısı 10 günden az olan ev hizmetlilerinin durumu;

Bunlar için çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak çalıştıranlarca asgari ücretin %2’ si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi

ödenecektir.

Bu şekilde çalışanların sigortalılık tescili, çalışan ve çalıştıran imzalarını da ihtiva eden ve en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar

Kuruma verilmesi gereken örneği Kurumca hazırlanacak belgenin Kuruma verilmesi ile sağlanacak, sigortalılık başlangıcında bu belge

üzerinde çalışma başlangıcına dair kayıtlı en eski tarih esas alınacaktır.

Bunlar, bu düzenlemeyle GSS primini ödemek zorunda olmadıkları için muayene ve tedavi yardımlarından yararlanamayacaktır. (Sadece iş

kazası geçirmeleri durumunda sigorta ve sağlık yardımlarından faydalanacaktır.)

Bu kapsamdaki ev hizmetlileri, isterlerse, adlarına ödenen priminin ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar aynı kazancın otuz katının

%32,5 oranında prim ödeyebilecektir. Bunun % 20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %12,5'i genel sağlık sigortası primidir. Bu süre

içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşecektir. Ödenen primlere ilişkin sigortalılık, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi

kapsamında (eski SSK’lı olarak) geçmiş sayılacaktır.

10 günden az süreyle ev hizmetlisi çalıştıranlar bu Kanunun uygulamasında işveren

sayılmayacağından, Kurumda işyeri dosyası açılmayacaktır. Primlerin kupon yöntemiyle ödenmesi tasarlanmaktadır.

Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için iş kazasının olduğu tarihten en az

on gün önce tescil edilmiş olması ve sigortalılığının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici

iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için

prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

Bu sigortalılar ile ilgili iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası hükümleri

uygulanmayacağından, işverenin kastı veya sigortalının mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelen iş kazası sonucunda,

Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine yapılması gereken ödemeler Kurumca işverene ödettirilmeyecektir.Ancak bunların sağlık

yardımlarına hak kazanabilmeleri için sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün GSS (genel

sağlık sigortası) prim ödeme gün sayısının olması ve ayrıca 60 günden fazla prim borcunun bulunmaması gerekmektedir.

Ev hizmetlerinde çalışanlar ile ilgili olarak yapılacak bildirimlerin ve primlerin ödenmesine ilişkin usul ve esaslar Kurumca daha sonra

belirlenecektir.

Yabancı uyrukluların Türkiye’de çalışmaları:

Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye 3 ayı geçmemek üzere bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar sigortalı sayılmayacak, 3 ayı geçen çalışmalar ise sigortalılık süresinden sayılacaktır.

İşe iade davası sonucunda işsizlik ödeneği:

4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen cümle uyarınca, 

4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesi gereği işe iade davası nedeniyle yatırılan primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliği belirlenecek ve işsiz geçen dönem için ödeme yapılacaktır.  (Bu durumda işsizlik ödeneğinin alınmasına ücreti ödenecek 4 aylık sürenin sonundan itibaren başlanabilecektir)

Doğum borçlanma süreleri:

Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılabilecektir.

Yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılan işçilerin SPEK üst sınırı düşürüldü:

5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasında yapılan düzenlemeyle, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde (örneğin Türkmenistan, Rusya, Irak, S.Arabistan gibi) iş üstlenen işverenlerce 5510 sayılı Kanunun 5/g maddesi kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerin prime esas kazançlarının üst sınırı, 2014/Ekim ayından başlayarak asgari ücretin 3 katı olacaktır. Dolayısıyla bu işçiler hakkında daha önce uygulanan asgari ücretin 6,5 katı dikkate alınmayacaktır. Geçici görevle gönderilen devamlı nitelikteki işçiler ise bu uygulamaya girmediğinden prime esas kazanç matrahlarında 6,5 kat uygulamasına devam edilecektir.

Kasıt veya kusura dayanmayan eksik prim tahakkukları:

5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesine eklenen fıkra uyarınca, sigortalılar ile tüzel kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması şartıyla, sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk ettirildiğinin Kurumca sonradan tespit edilmesi hâlinde tespit edilen fark prime ilişkin borç aslına gecikme cezası ve gecikme zammı, tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacaktır. Bu durumda, Kurumun hatalı tahakkuk yapılmasına sebebiyet vermesi halinde, geçmişe yönelik (tebliğden önceki dönem için) gecikme cezası ve gecikme zammı alınmayacaktır.

Gelir ve aylıkların bankalarda bekleme süresi:

5510 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “altı ay” ibaresi “on iki ay” şeklinde değiştirildiğinden, bundan böyle gelir ve aylıklarını aralıksız 12 ay geçmesine rağmen bankalardan almayanların gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla durdurulacaktır.

Daha önce GSS ile ilgili olarak gelir testi yaptırmayanların durumu:

5510 sayılı Yasanın60 (g) maddesi kapsamında genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlardan bu maddenin yayımını takip eden ay başından itibaren altı ay içinde gelir testine başvuran kişilerin genel sağlık sigortası primleri yapılan gelir testi sonucuna göre tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecektir.  Resen genel sağlık sigortası tescili yapılmış olanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gelir testi yaptırmış olmakla birlikte gelir düzeyleri asgari ücretin iki katından daha düşük olarak tespit edilmiş olanların, bu tespit öncesinde genel sağlık sigortası primi ödenmemiş olan süreleri hakkında da gelir testi sonucu bulunan tutarlar esas alınarak yukarıdaki hükümler uygulanacaktır. Ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmiş olan genel sağlık sigortası primleri ilgililere iade edilmeyecektir.

Evvelce Bağ-Kur sigortalılığı iptal edilenlere tanınan yeni olanaklar

Esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmaması nedeniyle daha önce Bağ-Kur  kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezaları 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş ise, Kanunun 4 (b) maddesi kapsamındaki sigortalılıkları (Bağ-Kur) başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılabilecektir.

Daha önce tarım-Bağ-Kur sigortalılığı geçersiz olanlar:

2926 sayılı (Tarım-Bağ-Kur) Kanununa göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılacaktır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmeyecektir.

Asılları 100 TL’yi aşmayan borçların ödenmesinden vazgeçilmesi:

Kapanma, terk veya tasfiye gibi nedenlerle 506 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2013 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu halde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası ile eğitime katkı payı, özel işlem vergisi ve damga vergisi borçlarından borç türü bazında borç asılları toplamı 100 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilmektedir.

SGK’nın davalara dahil edilmesi:

Zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunlu tutulmuş olup, diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılacaktır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan, yapılan düzenleme ile, Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilecek ve İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilecektir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlü tutulmaktadır.

Yapılandırılacak Borçlar:

1-Prim borçları :

2014 yılı Nisan ve önceki aylara ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;

Sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı

sigorta primi ve topluluk sigortası primi,

SGK tarafından takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,

30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile İhale konusu işlere ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı

tarihten önce Kurumca resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edildiği hâlde bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan;

özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik

tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi,

Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların GSS primi,

Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası

kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilmesi gerekenlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği

tarihi takip eden ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıklara ilişkin borç,

Asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ -ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilmektedir.

 

2-İdari para cezaları:

 

30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup, bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilmektedir.

 

3- Bu hükümlerden yararlanmak isteyen borçluların yapacakları işlemler;

 

Borçluların;

a) Bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen 2014/Ekim ayı başından itibaren; GSS  borçluları 7 ay içinde, diğer borçlular ise 3 AY İÇİNDE KURUMA BAŞVURUDA BULUNMALARI GEREKMEKTEDİR.

b) İLK TAKSİTİ 2014/KASIM AYI BAŞINDAN İTİBAREN; GSS borçluları 8 ay içinde, diğer borçlular ise 4 ay içinde, kalan taksitlerini ise ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri gerekecektir.

GSS prim borcu hariç, diğer borçların ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmayacaktır. GSS prim borcu aslının ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde ise, ödeme tarihine kadar sosyal güvenlik mevzuatına göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilmeyecektir.

4-Borçların taksitlendirilmesi:

Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamayacaktır.

Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

1) Altı eşit taksit için (1,05),

2) Dokuz eşit taksit için (1,07),

3) On iki eşit taksit için (1,10),

4) On sekiz eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılacak ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanacaktır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilecektir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir.

5- Bağ-Kur borçluları :

Daha önce tescilleri yapıldığı hâlde prim borçları nedeniyle sigortalılık süreleri durdurulmuş olanlar, 2014/Ekim ayı başından itibaren 3 ay içinde Kuruma müracaat ederek, durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarının, sigortalılık süreleri durdurulmamış gibi değerlendirilerek bu madde hükümlerine göre hesaplanmasını talep edebilecektir. Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir. Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmemesi hâlinde hizmet geçerli sayılmayacaktır.

6- Ödemeler ile ilgili koşullar:

  • Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az

taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

  • Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
  • Ödeme hakkının kaybedilmiş olması hâlinde, borçlular ödedikleri tutar kadar bu madde hükmünden yararlandırılacaktır.
  • Yapılandırma hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
  • Bu maddeye göre ödenecek borçlarla ilgili olarak tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminatlar iade edilecektir.
  • Bu kapsamdaki alacakların; asıllarının bu maddenin yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması şartıyla, bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla aslı ödenmiş fer’î alacağın %40’ının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde kalan %60’ının tahsilinden vazgeçilecektir. Aslı ödenmiş fer’î alacağın %40’ının taksitle ödenmek istenmesi hâlinde ise taksitlendirilebilecektir.

 

Hadi EYCE

SGK Uzmanı

GÜLBENK MÜŞAVİRLİK
Adres: Mustafa Kemal Mah. 2155. Sk. Nep Office 4 K:2 D: 9-10 Çankaya ANKARA Tel : 0(312) 223-6314 Faks : 0(312) 223-5985